"...Mayıs ayının serin ve parlak bir sabahında, okul bahçesinin uzamış otları üzerinde sıraya giren öğrencilerin sabit bakışları çiy damlalarıyla kaplı Atatürk büstündeydi.

Bahçedeki derin sessizlik, öğretmenin küçük bir baş hareketiyle başlayan ve genç cumhuriyetin kudretini aksi sedasında hissettiren bir haykırışla bölündü...

"Türk'üm...doğruyum...çalışkanım !" ..."

23 Nisan 1933 tarihinde 1749/42 sayılı Meclis kararıyla "Talebenin Her Gün Tekrar Edeceği İbare Hakkında" düzenleme yapılmış ve okullarda öğrenciler çalışmalarına başlamadan önce asıl gayelerini, hedeflerini idrak edebilmek; hatırlamak maksadıyla sözleri dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından yazılan "Andımız" okunmaya başlanmıştır.

Yaklaşık 90 yıl boyunca okullarda öğrenciler tarafından okunan, tekrar eden Andımız 2013 yılı itibariyle uygulamadan kaldırıldı.

Gerekçeleri sosyal-politik birçok alanda tartışılan, değişen dünya düzenine ait olmadığı ifade edilen, ırkçılık temelinde değerlendirilen ve belirli çevreler tarafından kabul görmeyen Andımız, eğitim sendikalarının itirazı üzerine Danıştay 8.Dairesi tarafından tekrar yürürlüğe konulsa da, yürütme tarafından bu karar uygulamaya alınmamıştır.

İçerdiği anlam art niyetlerden uzak objektif bir değerlendirmeye tabi tutulduğunda, herhangi bir ulus devletin tüm ilkelerinin kapsayıcı özelliklerini ihtiva eder niteliktedir.

Ulusu işaret eden sözlerin bir ırkı değil bu topraklara sadakat bağıyla bağlı, vatandaşlık şuuruna haiz tüm bireyleri ifade ettiği hem döneminde, hem günümüzde defaatle tekrar edilmiş ancak maksat "bağcıyı dövmek" olunca bu anlatımlar her dönemde atıl kalmıştır.

Eğitim sisteminin, öğretim yöntem ve tekniklerinin devamlı surette güncellendiği; programlara ruh katabilmek adına çeşitli eğitim felsefelerinin uygulamaya alınmaya çalışıldığı bu dönemde "ülküsü yükselmek, ileriye gitmek" olan bir motto tam da esasen aranılan merhemdir.

Dönemlerden, kişilerden, politik tutumlardan bağımsız olarak eğitimde birliğin ve yeniliğin hedeflendiği çağdaş eğitim sistemimize böylesine net ve açık ifade edilmiş hedefler elbette iyi gelecektir.

Sevgi, saygı, erdem, ülkesine bağlılık ve çağdaş ideallerin yeni nesillerimiz için bir gaye olmasında ne gibi bir sakınca var mutlaka etraflıca tartışılması gerekir.

Hem akademik, hem mental yönden güçlü; topraklarına, değerlerine, inancına ve kimliğine sahip çıkan nesillerin Cumhuriyetimizi ilelebet payidar kılması ümidiyle.