Merhaba bu yazımı okuyan. Canını sıkma geçiyor geçiyor. Dikkatini çekebildiğime göre ya eşinden şikayetçisin ya da işinden ya da komple hayat sana batıyor. Neyse önce şu yazımı oku en sonda tavsiyelerime bir göz gezdir.  

 

 

Anksiyete nedir?

Herkesin zaman zaman hissettiği bir duygudur. Aynı zamandaanksiyete, kişiye tehlikeyi haber veren ve bu tehlike ile başa çıkması için önlem almaya iten bir sinyaldir.       

 

 

Korku ve anksiyeteyi ayırmak gerekir. Korku kesin, bilinen ve dıştan gelen bir tehdit karşısında hissedilen tepki;  anksiyete ise bilinmeyen, karmaşık ve içten gelen bir tehdide verilen tepkidir. Bunu şu örnekle açıklayabiliriz eczanemde otururken Sami’nin(deli Sami Tire’de bilmeyen yoktur)  gelip  “ Sigara var mı eczacı?” demesi korku, yabancılarla dolu kalabalık bir salonda duyulan ise anksiyetedir.

 

 

Anksiyete  süreğen hale gelir ise kişinin mesleki ve sosyal işlevselliğinde düşüş meydana gelir. Gerginliğinin göstergesi  çoğunlukla baş ağrısı, huzursuzluk, bacak sallama(özellikle televizyon karşısında) ve ellerde titremedir.   Anksiyete  bozukluğu tanısı alanların büyük çoğunluğu kadın (%67), boşanmış ya da dul, ev kadını veya işsiz, düşük gelir düzeyine sahip, kentte yaşayan bireylerdir.

 

 

Anksiyete bozukluklarının oluşumunda bozuk aile içi ilişkileri, ebeveynin çocuğa gereken ilgiyi göstermemesi,  aşırı koruyucu ve kollayıcı tutum ve ya çocuğun duyguları ile uyumlu yanıtlar yerine duygu ifadesinin eksik olduğu kontrolcü ilişki biçimi bu hastalığa zemin hazırlamaktadır. Yaşam olayları açısından incelendiğinde erken yaşta ebeveyn ölümü, cinsel ya da ruhsal travma hastalığın oluşumunda önemli rol oynar. Kişi bu olayları kontrol edemeyeceğini düşündükçe  çaresizlik içinde kısır bir döngünün içinde bulur kendini.

 

 

Anksiyete aşağıdaki belirtilerden en az 3’ü ile bağlantılıdır.

*Huzursuzluk ya da uçurumun kenarında hissetme

*Kolay yorulma

*Yoğunlaşma zorluğu

*Kas gerginliği (Her tarafım ağrıyor hiçbir iş yapmasam da. )

*Uyku bozukluğu  (Uykuya dalma ya da uykuyu sürdürmede güçlük,verimsiz uyku)

 

 

Nacizane tavsiyelerim:

Bir düşün bakalım, şöyle geçmişe bak nelerin üstesinden geldin. Şimdi bir anksiyete bozukluğu teşhisi koydu diye doktor hayata küsmek mi lazım. Asıl şimdi başlıyor hayatın Tirelilerin deyimiyle “sıtrasız” ları at hayatından enerjini emen, sürekli şikayet eden insanlardan uzaklaş. Hobilerinle uğraş hatta yeni hobiler edin. Evinin dekorasyonunu değiştir( illa yeni eşyalar almana gerek yok yerlerini bile değiştirmen doping etkisi yapacaktır.) Dua et iç huzuru yakalamanın en basit yoludur dua. Yakın arkadaşlarınla buluş ama onlara sürekli hastalığını, şikayetlerini anlatacaksan ikinci buluşmayı unut.  Renkli kıyafetler giy, vücut temizliğine özen göster özellikle yaz aylarında ter kokan bir insanın ne kadar işkence verici olduğunu bir düşün.

 

 

Bugün bir değişiklik yap ve “Ne kadar mutlu bir gün” diyerek yatağından kalk.  Üşenme, erteleme, vazgeçme…

 

 SAĞLIKLI GÜNLER DİLERİM