Son dönemde hem yurt içinde, hem de yurt dışında Atatürk’e ve düşüncelerine karşı çıkıp, bunları yok etmeye çalışma çabası görüyoruz. Kimileri şeriat özlemi içinde, kimileri Osmanlıyı yeniden kurma sevdasında. Bu amaç doğrultusunda bazı görevli tarihçiler, Atatürk ve sonraki CHP iktidarı döneminde yapılmayanları olmuş gibi anlatmakta ve bunu çıkarlarına uygun politikacılar kullanarak halkı aldatmakta. Öyle ki bir süre sonra bunun gerçek olduğuna inanan kesim artmakta. Yok, Kuran okumak yasaklanmış, yok namaz kılmaları engellenmiş, gizli gizli ibadet yapılmış. Kuran’a göre büyük günahlardan biri yalan söylemek ve iftira atmaktır. Ama bu bazılarına göre normaldir. Çaldıysa helal olsun, dendiğine göre. Tabi bu bazılarının dediği gibi, ama gerçek paralel güçlerin işi. Sevr Antlaşması’nı yeniden uygulamaya koymak isteyenlerin oyunu. Yurt içindeki bedhahlar(kötülük isteyenler) da buna maşa olunca işler yolunda.
Bunlar topluma dinci(dikkat edin dindar ile Müslüman demiyorum.) düşüncenin egemen olmasını, devletin din temeline oturtulmasını, bu arada demokrasiyi dışlayıp diktatörlüğün gelmesini yeğliyorlar. Bu yüzden de laikliği istemiyor, hor görüp, dışlamak istiyorlar. Oysa gerçekleri görmek çok da zor değil. Açın Atatürk’ün “Nutuk” kitabını, A. Taner Kışlalı’nın “Atatürk Suçludur.” yazısını tarafsız bir gözle okuyun. Bu vatan kimlerce, nasıl kurtarılmış, cumhuriyetimiz, devletimiz hangi zorluklarla kurulmuş, öğrenin.
Bu konuda İlhan Selçuk’un bir yazısı da var. Bazı bölümlerini aktarıyorum.
“Atatürk Suçlu!
Sağa sola bakıyorum, gazete, kitap, dergi okuyorum; Atatürk'e saldırı, taşlama, yergi, eleştiriden geçilmiyor; anlıyorum ki Atatürk büyük suç işlemiş...
Niçin? Çünkü dünya görüşünde, evrene bakış felsefesinde, ideolojik içeriğinde aydınlanmayı yeğlemiş, “Akıl inançtan, bilim dinden bağımsızdır” demiş. A benim canım M. Kemal'im, uygarlığın ışığına neden yüzünü dönersin? İran'a, Suudi Arabistan'a bak! Bırakaydın, bağnazlığın dipsiz kuyusunun bostan dolabında dönüp dursaydık. En büyük suçunu 'Gerçek yol gösterici bilimdir' diyerek işledin.
Atatürk suçlu! "Vatanın bağrına düşman dayamışsa hançerini" Gazi Paşa görmezden geleydi, "İngiliz muhibbi(seveni)" olaydı, "Amerikan mandacılığı"na sarılaydı. "Ya istiklal, ya ölüm." deyip ortalığa atılarak pişmiş aşa neden soğuk su kattı?
Atatürk Suçlu! Osmanlı, Sevr Antlaşması’nı kuzu kuzu imzalamışken bizlere Konya Ovası yetmez miydi? Denizi zaten sevmeyiz, dağların gerisine çekilip bozkırda otururduk. Eloğlu vatanın minarelerine çan takar, bizim cami yaptırma dernekleri de Haymana bölgesinde çalışmalarını yoğunlaştırırdı. Nemize gerek İstiklal Savaşı? Nemize gerek İzmir, Aydın, Edirne, Çanakkale, İstanbul? Nemize gerek Lozan.
Atatürk Suçlu! Sevgili M. Kemal, kadın hakları senin neyine? Bak, şimdilerde genç kızımız başına türban dolayıp sana da verip veriştiriyor. Erkek karısını iki sözcükle boşayamıyor; ama kadın kara çarşafa girip sana beddua ediyor. Hukuk devrimini neden yaptın, Kemal'im?
Atatürk Suçlu! Çünkü cumhuriyeti ilan etti. Haydi, padişah efendimize kıydı, hilafete neden dokundu? Laik devletten daha büyük günah olur mu şu dar-ı dünyada, Gazi Kemal'im?
Atatürk Suçlu! Osmanlı'nın cengâverliğinden bizi soyutladı; "Yurtta barış, dünyada barış" diye yaşamak erkekliğimizi öldürmedi mi? Biz korkak mıyız, a Gazi Paşa? Savaşçılıktan nasıl vazgeçeriz? Senin en büyük suçun barışçılık değil mi?
Atatürk Suçlu! Çünkü 1923'te kurulan cumhuriyete 1925'te başkaldıran Şeyh Sait'e el sürmeyecekti. Hilafetçi Said-i Nursi'yi başkente buyur edip devletin başına oturtacaktı. On bir yıl süren savaşlardan sonra temelini attığı devleti, İngiliz işbirlikçisi şeyhlere, aşiret reislerine, Seyitlere lokma lokma sunarak, parça parça edecekti. A benim Mustafa Kemal Paşam, ayaklanmalara karşı neden beyaz teslim bayrağını çekmedin de üstlerine yürüdün?
Atatürk Suçlu! Öyle bir cumhuriyet kurmuş ki, bir türlü yıkılmıyor. 21'inci yüzyıla yaklaşıyoruz, devleti Amerika'ya teslim edemedik, parçalayamadık. Bu yüzden Gazi'ye çok kızıyoruz, cumhuriyetin harcını sağlam karmış diye öfkeleniyoruz.
Atatürk Suçlu! Yetmiş yıl önce bağımsız bir cumhuriyet kurmuş, bize bırakmış; yarım yüzyıldan beri laik cumhuriyeti çağdaş demokrasiye yakışır bir düzeye getiremedik. Bu yüzden öfkelendikçe yarım yüzyıl öncesine dönerek Atatürk'e veriştiriyoruz.
Atatürk Suçlu! Çünkü canım M. Kemal, bizim adam olacağımızı sandı, biz cüdam(beceriksiz) olduk; başımızı dik tutacağımıza, Ortadoğu'da "süper yabancı devlet" in taşeronluğuna soyunduk. İçimizdeki aşağılık duygusunu Atatürk'ü eleştirerek gidermeye çabalıyoruz.
İlhan Selçuk Cumhuriyet