Cumhuriyet Halk Partisi 27. Dönem İzmir Milletvekili ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Onursal Genel Başkanı Atila Sertel, geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adaylığını açıklamıştı. Adaylık açıklamasının hemen ardından sahaya inen Sertel, ilçe ziyaretleri kapsamında Tire’ye geldi. CHP Tire İlçe Başkanlığı’nı ziyaret eden Sertel’i kalabalık bir grup karşıladı. Burada partililerle görüşen Sertel, Tire ile ilgili birbirinden önemli mesajlar verdi. Tarımdan sanayiye ekonomiden kültüre kadar gündemindeki pek çok konuya değinen Sertel şöyle konuştu;
TİRE’DE KURAKLIK TEHLİKESİ
“Tire’de tarımsal anlamda özellikle iklim değişikliğinden kaynaklanan çeşitli sorunların giderek arttığını biliyorum. Küçük Menderes Havzası’nda kuraklık söz konusu. Tire’yi ve Küçük Menderes havzasını önümüzdeki süreçte bir susuzluk bekliyor. Tire’de şu anda sadece Kurşak ve Hasaçavuşlar Köyü bölgelerinde su kaldı. Buradaki su da maalesef kilometrelerce uzunluğundaki borularla Organize Sanayi Bölgesi’ne aktarılıyor. Binlerce ton yeraltı suyumuz kontrolsüz bir şekilde sanayi işletmelerine veriliyor. Bu da bu bölgedeki tarımı olumsuz yönde etkiliyor. Bu sorunlara çare bulmamız gerekiyor. Tarım arazileriyle dolu Tire’nin bu anlamda koruma altına alınması gerekiyor.
ÜRETİM YOLLARI
Aziz Kocaoğlu döneminde kırsalda tarlalara giden üretim yollarımızın bakımı düzenli bir biçimde yapılır ve her yağmur sonrası yollarımız kullanılamaz hale gelmezdi. Tire’de üretim yollarından dolayı sıklıkla şikayetler alıyoruz. Üretim yollarındaki sıkıntıları mutlaka gidermek gerekiyor.
ANJİYO MERKEZİ
Bu bölgenin en büyük eksikliklerden birisi anjiyo merkezidir. Tire, Bayındır, Ödemiş, Kiraz, Beydağ ilçelerine hizmet veren bir anjiyo merkezi şart. Bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde dile getirdim. 300 BİN seçmen sayısının olduğu bu bölgede bir anjiyo merkezinin bulunmaması kabul edilemez. Bu bölgede kalp hastalıkları yüzünden yaşanan her ölüm Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğundadır. Bu sorun giderilmeli. Bu bölge önemli bir bölge.
BELEVİ YOLU
Tire’de en önemli sorun, bizim başlangıçtan yana gündemde tutuğumuz, adı ölümle anılan Belevi Yoludur. Belevi Yolu ile ilgili verdiğimiz mücadelemizi herkes biliyor. Mecliste bulunduğum 8 yıllık süreç içerisinde bana bazıları ‘Senin başka derdin yok mu? İkide bir Tire - Belevi Yolu diyorsun.’ Dediler. Ben de ‘Binlerce sorunumuz var, ama bu binlerce sorunun arasında Tire - Belevi Yolu da var. Ben bunu unutmam unutturmam’ demiştim.
Burada Karayolları Genel Müdürü ve Ulaştırma Bakanı geldiler ve Temel Atma Töreni yaptılar. CHP Milletvekili olarak iktidar partisinin programına katıldım. Orada halkın gözünün içine baka baka söz verdiler. Bu yolu 2 yıl içinde bitireceklerdi. Aradan 5 yıl geçti. 5 Bakan değişti. 5 Genel Müdür değişti ama yol bitmedi. Bu yol neden bitmiyor? Çünkü bu yol rant yolu değil. Çünkü bu yol bittiğinde gişe koymayacaklar, HGS olmayacak. Para kazandırmayacak. Ama çok açık ve net bir gerçek var. Biz birçok insanı bu yolda kaybettik.
Geçtiğimiz günlerde Bir AKP’li arkadaş alkollü araç kullanarak ölümle sonuçlanan bir kaza yapmıştı. Kaza ölümle sonuçlanmasına rağmen AKP’li arkadaşın serbest bırakılması siyasi kayırmacılıktır.
ÖNSEÇİM
Kurultay’da bir değişim yaşandı. Bu değişim anketlerle olmadı. Genel Başkanı anket firmaları seçmedi. Önce mahalle delegeleri seçildi. Sonra ilçe Başkanı seçildi. İlçe Başkanıyla birlikte il delegeleri seçildi. İl delegeleri kurultay delegelerini seçti, kurultay delegeleri de Genel Başkanı ve partiyi yönetecek kadroları seçtiler. Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri bir Genel Başkan’ı değiştirebiliyor. Öyleyse Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri niçin Büyükşehir Belediye Başkan adayını seçmesin? Türkiye’de demokrasiyi istiyorsak önce kendi içimizden başlayacağız. Biz demokrasiyi kendi içimizde yaşatacağız. O nedenle ben şahsen hiç kimseden bir torpil beklemiyorum. Benim siyasette 2 tane dayım var. Dayılarımdan biri Cumhuriyet Halk Partisi’nin o şerefli üyeleri ikinci dayım ise halkımız. Eğer siz üyelerinizin ve halkınızın onayını alıyorsanız ve hizmet aşkıyla yanıyorsanız sorun çözülmüş demektir.
Anlatan değil, yaşayan ve yaşatan belediye başkanı olmak istiyorum. Tabi i ki buna üyeler karar verecek olursa benim arkam sağlam. Dayılarım var. Eğer nasip olursa, eğer Büyükşehir Belediye Başkanı olursam verdiğim sözleri tuttuğumu göreceksiniz.