Mübarek Ramazan Ayının gelmesi ile birlikte oruç tutarak ibadet eden Müslümanların,Allah’ın bu emrini yerine getirmenin mutluluğunu yaşarken maalesef üzüldükleri önemli bir nokta var. Oruç tutmayanlar, oruç tutanlara asgarî ve insanî bir saygıyı çok görüyorlar. Haklı ya da haksız, çeşitli sebeplerle oruç tutmayanlar olabilir. Ancak oruç tutmayanların, oruç tutanları yok sayarak açıkça yiyip içmeleri, tüttürdükleri sigarayı oruçluların yüzlerine doğru üflemeleri insanî açıdan kabul edilebilir mi? Bu konudaBİRAZCIK SAYGI diyor, Üstad Necip Fazıl’ın bir Ramazan anısı ile sözlerime son veriyorum.
“Çocuktum. 6-7 yaşlarında var yoktum. Bir Ramazan günüydü.
Çemberlitaş’ta oturduğumuz büyük Konaktan sokağa çıktım. İleride, bir sehpaya oturttuğu tablasından çoluk çocuğa şeker satan birini gördüm. 10 para mı, 20 para mı, ne verdiğimi hatırlayamadığım bir horoz şekeri satın aldım.
Şekeri eme eme Konağa dönmek üzereydim ki, üzerime hamal kılıklı bir adam çullandı. Yarı ciddi, yarı şakacı bir eda ile haykırdı:
-Şu bacaksıza da bak! Sokakta, elâlemin karşısında yiyor! Ödüm patlamıştı sanki… Sekeri yere attım ve evime doğru koşmaya başladım.
Adam beni kapıya kadar kovaladı. Konağın açık kapısını bu herifin suratına çarparcasına kapatıncaya kadar adeta baygınlık geçirdim.
Simdi, masum çocuklara değil, Ramazan günü açıkça ve iftihar edercesine sigaralarını tüttüren her vasıf dışı insanlara o hamal kılığı içindeki saffet ve hassasiyetle hitap etmek istiyorum:
-Günahınızı niçin Allah’la aranızda bırakmıyor ve sanki onun reklamını yaparcasına, zedelediğiniz Allah hakkına kul hakkini da ekliyorsunuz? Eskiden Ermenisi, Rumu, Yahudisi bu kul hakkına tecavüz etmemek için Ramazanlarda müslümanların karşısında oruca aykırı bir harekette bulunmazlardı. Düşünün, sizin derekeniz ne olmalı!
Hamalın kovaladığı çocuk bugün 75 yaşında ama, kovalayanın soyundan kimse kalmadı…”
Rabbim Üstada gani gani Rahmet eylesin….
Sağlıcakla kalın, Hayırlı Ramazanlar. Saygılarımla…