Seçimler bitti.
Seçimlerde Ak Parti ve karşısında onun gitmesi için ittifak eden partiler seçimde kıyasıya mücadele ettiler.
Sandıktan çıkan Ak parti karşısında açık yada gizli ittifak yapan diğer partilerin aldığı oyun karşısında zafer kazanmışçasına sevinmelerini, yüzlerine renk gelmesini nasıl bir türlü anlamlandıramıyorsam, Ak partinin de 41’ lerde kalmasının sebeplerinin bağıra bağıra geldiği halde görülmemesine o kadar şaşırıyorum.
Bir tarafta el birliğiyle yıkılmaya çalışılan bir partiye karşı hala tek başlarına iktidar olmayı beceremeyen partiler, diğer tarafta bu ittifakları bildiği halde yerel seçimlerden sonra gelecek olan genel seçimleri unutup üst üste yapılan ciddi hataları fark edemeyen iktidar. Birazcık acıtacağız, ama yapacak bir şey yok.
Beni ne evinde oy bölüşmesi yapıp PKK destekçisi bir partiye “AK Parti gitsin!” diye destek veren CHP, ne insanlara HDP’ye destek verebilirsiniz ışığı yakan SP ilgilendirmiyor. Ülkücülüğün adını iyice düşürmüş, acziyeti her halinden belli olan MHP, ne de oradan buradan topladığı emanet oylarla karnını doyurmaya çalışan eli kanlı HDP’ nin çıkışları da değil, daha çok 13 yıldır hizmet üstüne hizmet ekleyip gecesini gündüzüne katıp çalışan Doğu Batı demeyip bütün illere hizmet götüren bir partinin böyle bir sonucu hak etmediği ilgilendiriyor.
Hele ki geçmişinde kendilerinden birçok zulüm gördükleri bir partiyle birlik olarak ideoloji sarsıntısına uğrayan Kürtlerin kendilerine sunulan imkân ve hizmetleri inkâr etmeleri nankörlüğünde ötesinde bir şey olmalı. Ayrıca bu nasıl bir kindir ki inançlarını unutup omurgalarını kırıp bir araya toplanarak bir partiye karşı durdular. Memleketin menfaatlerini göz ardı edip altından kalkamayacakları sorumluluğun altına girdiler. İlginç ..
Neyse, asıl mevzuya dönmek istiyorum.
Ak parti için bu saatten sonra yapacakları tek şey; öz eleştirinde ötesinde bir şeyler olmalı. Nitekim yapılan öz eleştiriler sonuç bulmuyorsa bunda da sıkıntı var demektir.
Birçok ilde sıkıntılar yaşanmış olsa da ben İzmir’den bahsedeceğim.
İzmir’de yapılan hataların teşkilatlardan mı yoksa farklı noktalardan mı kaynaklandığından. Kimin kime söz geçiremediğinden.
Milletin bu hizmetleri neden göz ardı ettiğinden bahsedeceğim.
Diğer yazımda…