Nereden başlasam,nasıl anlatsam?..
3-4 yaşlarındayken, hayal meyal hatırladığım duvara asılı radyodan gelen tatlı nağmeler eşliğinde,
Anneciğim, beni kucağında ,kah uyutmaya çalışırken,kah kahvaltımı yedirirken, duyduğum güzel Anadolu ezgileri İle mi başlasam…
Radyoyla büyüdüm ben…
daha doğrusu yaşım itibariyle ‘’ Bizim kuşak ‘’ demeliyim herhalde…
Televizyonun olmadığı bir çağdan bahsediyorum…
‘’60’lı yılların sonu,70’li yılların başları ‘’
Radyonun altın çağının sona erip, televizyonun onun yerini henüz almadığı yıllar…
Radyo dinlemek bir kültürdü o zamanlar…
Sabah uyanır uyanmaz açılırdı radyonun düğmesi…
Anneciğimin kurduğu sofraya, Aile bireyleri olarak oturup sabah kahvaltımızı yaparken;
Radyoda Bülent Özveren’in hazırlayıp sunduğu ‘’Sabahtan Sabaha ‘’ adlı program başlardı.
Jenerik müziği hala hatırımda;
‘’ Sabahtan,Sabaha Günaydın,Günaydın hepinize…’’
Ritmik,canlı, hareketli o dönemin popüler müzikleriyle yoğun bir iş gününe hazırlardı insanları…
Arkası yarın programını unutur muyum hiç?..
Hafta içi her gün 9.40’da başlar 10.00’da biterdi.
Türk ve Dünya klasiklerinden, tiyatroya uyarlanmış öyküler, akıcı bir üslupla dönemin Devlet Tiyatrosu sanatçıları tarafından düzgün diksiyonlarıyla seslendirdikleri programı zevkle dinlerdik.
Akşam haberleri 19:00’da başlardı.O zamanlar ajans denirdi.
Kış akşamları,aile bireyleri akşam yemeklerini yemiş, demli çaylarını içerken,
Akşam ajansı pür dikkat dinlenirdi…
Ajans dinlenirken, çocukların konuşması ve soru sorması yasaktı. Bir şey sormaya kalktığınızda azarlanırdınız.
Saat 21.00’de masal saati başlardı.Masalı anlatan ablamızın tatlı sesiyle okuduğu masalları dinlerken;
Hayal dünyamız ve düş kurma gücümüz genişlerdi…
Orhan boran’ın sunduğu efsane radyo programı ‘’ Yuki’yle sohbetler ‘ i nasıl unuturum?..
Akşam saatlerinde yayınlanırdı,ilgiyle takip ederdik.
Sanat güneşimiz Zeki Müren’in eşsiz Türkçesiyle sunduğu ‘’ Zeki Müren’ le Baş Başa ‘’ adlı
Radyo programlarını nasıl unuturum…
Bugün naçizane bir Türk müziği sevdalısıysak, bunu o günlerde radyolarda yayınlanan Türk Sanat Müziği programlarına borçluyum.
Ali Rıza Avni’nin hazırladığı ‘’ ses ve saz dünyasından ‘’ adlı programı nasıl unuturum?..
Günün renkleri solup,akşam bütün hüznüyle çökerken…radyodan yayınlanan fasıl programlarını nasıl unuturum?...
Gurbette olmanın hüznü… ( Babamın öğretmenliği dolayısıyla çocukluğumun önemli bir bölümü,memleketim İzmir’den uzak mahrumiyet bölgelerindeki köylerde ve ilçelerde geçti)
Radyodan yayılan melodilerin nağmeleriyle karışırdı birbirine….
Radyo sanatçıları konseri haftada bir yayınlanırdı.
Dönemin isim yapmış sanatçılarını dinleme imkanınız olurdu. Kimi rahmetli olmuş,kimi halen aramızda yaşayan Sanatçılarımızı şöyle bir anımsamaya çalıştığımda;
Mediha Demirkıran,Perihan Altındağ Sözeri,Melahat Pars,Nevin Demirdöven,Mustafa Sağyaşar,Yaşar Özel,Kutlu Payaslı,Necdet Tokatlıoğlu,Taner Şener,Nevzat Güyer,Sevim Tanürek,İnci çayırlı,Nesrin Sipahi,Güzide Kasacı ilk aklıma gelen isimler…
aramızdan ayrılanların ruhları şad olsun,yaşayanlara da Allah selamet versin…
Hafta Sonları radyoda maç yayınlarını dinlemek ayrı bir keyif ve heyecandı…
maç yayınlarını dönemin popüler isimleri; Halit Kıvanç,Orhan Ayhan ve Armağan Talay sunardı…
‘’Hafta sonu’’ adlı Cumartesi ve Pazar günleri yayınlanan eğlence programlarını nasıl unuturum?...
Ünlü kantocu Nurhan Damcıoğlunun şen şakrak sesi hala kulaklarımda çınlıyor…
Rahmetli Türkücü Özay Gönlüm’ün tatlı Denizli şivesiyle seslendirdiği o içli, yanık Ege türkülerini nasıl unuturum?…
Pazar günleri 17’de yayınlanan ‘’Dilek Kutusu’’ adlı programı nasıl unuturum?...
Klasik müziğin dehaları Bach’ı,Mozart’ı,Beethoven’i ilk o programda duydum çünkü…
Pazar akşamları saat 21’00 de yayınlanan Radyo Tiyatrosu’nu nasıl unuturum?..
Tiyatro tadında radyo programıydı…
Son olarak; gurbet elden memlekete yaz tatillerinde gider,gelirken otobüste ,uçsuz bucaksız Anadolu bozkırlarını seyrederken, Rahmetli Neşet Ertaş’tan dinlediğim yanık Anadolu ezgilerini nasıl unuturum?..
* meraklısı için not; Arkası yarın ve radyo tiyatro’sunun eski bölümleri NTV radyo’da halen yayınlanmakta.