“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli öğretim programlarında öğrenmeleri iyileştirmek için sürekli, geliştirici (biçimlendirici) ölçme ve değerlendirme kullanılmış; öğretim tasarım ve uygulamasında birinci önceliğin öğrenme sürecinde derinleşme olmasının teşvik edildiği bir anlayış benimsenmiştir.”

Yeni eğitim öğretim programımız olan Maarif Modelinin öğrenme kanıtlarına dair tarifi en net ve kapsayıcı tanımı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu şekilde ifade edilmiştir.

2024-2025 Eğitim Öğretim yılı son yılların en tartışılan, üzerinde en çok polemik fırtınaları kopan programına tabi olarak şimdiden en kritik dönüşüm olarak ifade edilmeye başlandı.

Önceki yıllarda süreç odaklı geliştirilen değerlendirme araçlarıyla başlayan, bakanlık destekli ücretsiz yardımcı yayınlarla devam eden sistemdeki makas değişikliği bazı yönleriyle eğitim çevreleri tarafından kabul görür, benimsenirken bazı yönleriyle de yoğun bir eleştiriye tabi tutuluyor.

Merkezi sınavlara hazırlık kapsamında gerçekleştirilen deneme sınavlarının yasaklanması bu yoğun eleştirilerin en önemli kaynağı olarak gösteriliyor.

LGS ve YKS gibi ulusal değerlendirme uygulamalarına hazırlığın olmazsa olmazı olarak görülen, en önemli pratik sahası ve kontrol kalemi olan denemeler artık okullarda uygulanamayacak.

Ücretsiz onaylı MEB yayınlarının aktif olarak kullanılmasına ek olarak deneme sınavı uygulamalarının gerçekleştirilmemesi, özel yardımcı yayınların/kaynak kitapların kullanılmaması önemli denetim ayaklarından biri olarak ifade ediliyor.

Durum böyleyken başta sınav hazırlık grubu öğrencileri olmak üzere velilerin ve eğitimcilerin, sınav hazırlığının hangi veri ve doneler üzerine kurulacağı sorusu büyük bir soru işaretine dönüşüyor.

Ölçme ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü tarafından rutin ve süreğen olarak yayımlanan süreç değerlendirme örnekleri ve dijital soru havuzları, sınav hazırlığında bir yol gösterici, alternatif olarak düşünülürken bu platformun ve yayınların yetersizliği yaygın bir görüş.

Eğitimde fırsat eşitliği ilkesi kapsamında devlet okullarının, özel kurs merkezleri ve kolejler karşısında en önemli rekabet mekanizması olan deneme sınavlarının belirli şartlarda uygulamaya açılması ise en büyük beklenti.

LGS ve YKS gibi değerlendirme uygulamalarının teknik ve yöntemleri değişmeden, hazırlık sürecinin temel değişkenlerinin yerlerinden oynatılması ya da etkisiz kılınması ne kadar doğru tartışılır.

Öğrencilerimizin bu değişim sürecinden olumsuz etkilenmemesi ve “olabildiğince” eşit şartlarda merkezi sınavlara hazırlanabilmeleri ve başarılı neticeler alarak emeklerinin karşılığını görebilmeleri ümidiyle.