Tirelilerin deyimiyle ” Sultan Nevruz ” denen gün baharın başlangıcı olarak kabul edilir. Güneşin bir burçtan diğerine geçişi olgusudur bu. Klasik İran Pers takviminin başlangıcıdır olgu. İslamiyetten sonra da İran zamanını güneş takvimiyle hesaplamıştır. Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah’ın emriyle ünlü şair ve matematikçi Ömer Hayyam Celali Takvimini hazırlarken de aynı görüşü kullanmıştır. İran yerleşik bir toplum olduğundan sürekli güneş takvimini kullanmıştır. Celali takviminin yıl başı Ocak veya Muharrem değil Mart ayıdır. 1980 yıllarına kadar Mali Yılbaşı Mart ayı olarak gösterilmişti. Bu yüzden “Mart ayı , dert ayı” sözü halk zihninde yer etmiştir. Timur’dan önce de Tire’de Nevruz kutlamaları olmuştur. Çünkü Nevruz aynı zamanda Hz. Peygamber’in maddi ve manevi mirasçısı olan Hz. Ali’nin doğum günüdür. Tire’nin fethiyle birlikte Ahi, Halveti, Mevlevi, Bektaşi dergahları Tire’de kurulmuşlardır. Bu dergâhlar Aleviye kökenli tarikatlar olup Hz. Ali’nin doğum günü olan Sultan Nevruz dinsel bir ritüel içinde kutlanırdı. 1925 yılına kadar yani devletin Tekke ve Zaviyeleri kaldırdığı güne kadar bu olgu Tire’de sürmüştür. Aslında Nevruz’un kökeni İran aracılığıyla Orta Asya toplumlarında görülür. Bugün Nevruz Göktürkler’in bahar bayramıdır. Göktürk destanlarında ve Çin kaynaklarında bu olgu geçer. Bugün Ötügen Ormanında Büyük Kurultay toplanır, Kaan Otağından çıkarak Gök Tanrıya şükranlarını bildirirdi. Ergenekon Destanı’nın anısını yaşatmak için Kaan başta olmak üzere bir mağara içinde kızdırılmış demiri döverlerdi. Nevruz bir yeni yıl, mutlu başlangıç bayramı olarak en uzak Türk boyu olan Yakutlarda bile kutlanırdı. Burada bir kültürel etkileşim olmuş Orta Asya Türk kültürü – İran Kültürü – Anadolu Türk Kültürü birbirini etkilemiştir.
İslamiyetten sonra da Orta Asya Türk Dünyasında Nevruz kutlamaları sürmüştür. Hatta Hz. Ali nedeniyle olgu Şamanizmden İslamiyete atlamakta zorluk çekmemiştir. Türk Mitolojisinde genelde ikili sınıflandırma vardır. Ak – Kara, yaz – kış gibi. Nevruz günü de bu sınıflamaya girer. Kış aylarının sonu , yaz aylarının ilk günü kutlandığı için kışın bittiği yazın başladığı bir günde kutlanılır. Mitolojik deyimle “Kök Tengrinin ( Gök Tanrının) yere en yakın olduğu gün Nevruzdur. Kuzey Asya Türk Mitolojisinde – biz katılmasak bile – evrenin Nevruz’da yaratıldığından söz edilir. Bu olguları bilerek veriyoruz ki Nevruz bir Türk bayramıdır.
Timur Anadolu’ya İran’dan gelen son istilacıdır ve Tire’de 6 ay kalmıştır. Bu süre içinde Nevruz törenlerini belki yasallaştırmıştır, çünkü Nevruz kutlamaları zaten Türkistan’da ve Anadolu’da vardı. Aslında Nevruz bir bolluk, iyi ürün, uzun ömür, iyi gelecek bayramıdır. Bu olgu Türklerin Arkaik dönemlerine, anaerkil soya kadar uzanır. Bu gün belli olmasa da Nevruz aynı zamanda klanlar arası ortak düğün günüdür. Bir klandaki tüm kişiler ortak totem Akrabadan geldikleri için evlenmeleri günah ve yasaktı, bu yüzden bir aşireti oluşturan klanlar ortak düğünlerini Nevruz günü yapardı . Ataerkil aileye geçişle Nevruzun bu özelliği genelde unutulmuştur . Yukarıda belirttiğimiz gibi Nevruz arkaik Türk toplulukları için bir “Döl alma” olgusuydu.
Son olarak şunu belirtmek isterim ki Nevruz hiçbir dönemde siyasal bir amaç için kullanılmamıştır. Demirci Gawe ve Dahhak olgusu Kürt toplumunda yoktur. Bu konudan ilk söz eden İranlı Firdevsi’nin Şeyhnamesi olup eser 11. yüzyılın sonunda yazılmıştır.