Yalova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vefik Arıca, poşet çayların bir kısmında sıcak suyla temas edildikten sonra epiklorohidrin denilen bir maddenin ortaya çıktığını ifade etti. Bu maddede kanserojen etkisi bulunduğunu ve bağışıklık sistemini düşürdüğünü anlatan Prof. Dr. Arıca, "En önemlisi de kısırlığa yol açan bir madde. Özellikle poşet çaylarda sıcak suyla temastan sonra oluşan epiklorohidrin vücutta dağılıyor. Kısa vadede ve orta vadede bir takım hasarlar oluşturabiliyor" dedi.
Poşet içindeki çayın gözükmesi halinde bunun kuvvetle muhtemel plastikten yapılmış olduğuna dikkati çeken Arıca, "Zaten poşet çayların dörtte biri plastikten yapılmakta.
Plastik de sıcak suyla temas ettiği zaman epiklorohidrin dediğimiz kanserojen, bağışıklık sistemini düşüren ve kısırlığa yol açabilir" dedi.
Arıca, plastikten yapılan çay poşetleri yerine demleme çayların tercih edilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyerek şöyle konuştu:
"Özellikle ülkemiz gibi çaydan zengin olan bölgelerde demleme çayı tercih etmeliyiz. Poşet çaylara pek kaymamalıyız. Özellikle piramit şeklindeki poşet çaylarda plastik olma ihtimali daha yüksek. Doğal liflerden oluşan veya muz yaprağından oluşan poşet çaylar doğal, organik olunca onlar içilebilir. Plastik yapılanlardan özellikle içmemeliyiz."