Değerli okurlar geçen yazımda aynı başlıkla sizlerle örgüt nedir konusunu ve örgütlü olmanın önemini paylaşmıştım. Bu bölümde sendika nedir ve neden sendikalı olmak gereklidir konusuna değinmek istiyorum.

        Önce sendika nedir konusunu maddeler halinde sıralayacak olursak;

 

1.)    Öncelikle sendika, çalışanların çalışma hayatına yönelik sorunlarını çözmek, çalışanların ortak çıkarlarını ve özlük haklarını korumak, geliştirmek için kurdukları örgüttür.

2.)    Sendika, diline, dinine, rengine ve dünya görüşüne bakmaksızın bütün çalışanları kapsayan bir kitle örgütüdür. Ancak bu noktada; “Vatanın bekası için gerekli olan sınırlar sendikaların kırmızıçizgisi olmalıdır.” görüşü bir sendikacı olarak benim değişmez görüşümdür. Kabul görür veya görmez bu benim şahsi görüşümdür.

3.)    Sendika, çalışanların ortak hak ve çıkarları için kurulmuş bir çalışanlar birliğidir.

4.)    Sendika, çalışanların ekonomik ve demokratik örgütüdür.

5.)    Sendika devlete, siyasi iktidara ve siyasi partilere karşı bağımsız bir çalışan örgütüdür.

6.)    Daha etkin bir ifade ile sendika, çalışanların birliğini etkin bir kuvvete dönüştüren mekanizmadır.

7.)    Sendikalar aynı zamanda bir “Sivil Toplum Kuruluşu” olma özelliği taşıdığı için toplum karşısında da sorumluluk sahibi bir örgüt olması sebebiyle toplumsal yönetim konusunda ve siyasal konularda da söz hakkına sahiptir.  Toplum yararına siyasi yönetimlere yön verme, toplum çıkarlarını koruma toplum örgütlerinde görüş belirtme gibi toplum tarafından sendikalara yüklenen görevler de vardır.

       

        Değerli okurlar kısacası sendikalar varsa haklar da vardır. Sendikalar sadaka peşinde, himmet peşinde koşmaz. Alın terinin hakkını savunur. Sadaka ve himmetin değil kazanılmış hakların peşindedir. Ayrıca sendika, kendini işveren sanan işveren temsilcilerinin korkusunun aksine çalışma barışının garantisidir. Şu kesinlikle bilinmelidir ki güçlü ve etkili sendikalar olmadıkça çalışanlar yarınlarından emin olamaz.

        Tüm bunlarla birlikte çalışma hayatını düzenleyen yasaların temel amacı güçlü sermayeler ve siyasi iktidar karşısında güçsüz çalışanı ve onun sendikasını korumak olmalıdır. Oysa yasal düzenlemeler bu gün çalışanların yaptırım gücünü ciddi olarak aşındırma çabası içerisine girmiştir. Bu tür düzenlemeler Devlet olarak altına imza attığımız uluslar arası sözleşmelere ve çalışma yasalarının temel ilkelerine aykırı olduğu gibi Türk milletinin gelenek, görenek ve adetlerine de terstir.

        İnsanımız neden birlik beraberlik içerisinde örgütlü, sendikalı vs. olmalı sorusuna gelince; Tüm bu yukarıda saydığım gerekçeler çerçevesinde demokratik toplum olmanın gereği olarak, emeğimizin ve alın terimizin tam karşılığını almak için, güçlü sermayelerin ve siyasi iktidarların karşısında ezilip yok olmamak için, son baharda savrulan bir yaprak misali güç rüzgârında savrulmamak için bir dala tutunmamız gerekiyorsa o dal örgütlü toplum ağacının bir kolu olmalıdır. Bu ağacın bir kolu da sendikalardır. Demokratik haklarımızı tam manasıyla kullanabilmek için, hukuksal olarak vatandaşlık haklarımıza sahip çıkabilmek için öncelikle birlik ve beraberlik içerisinde olmalıyız. Unutulmamalıdır ki birlik olan yerde dirlik vardır, düzenlik vardır. 

 

        Tekrar görüşünceye kadar hoşça kalın sağlıkta kalın.

 

                                                                                                             DEVAM EDECEK