YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) sonuçlarının açıklanmasını takiben ÖSYM sınav ile ilgili istatistikleri kamuoyu ile paylaştı.
Öğrenciler, veliler ve eğitim çevrelerince dikkatler alanlara ait derslerden elde edilen netlere, “0 (sıfır) çeken adaylara” yahut derece yapan şampiyonlara, üniversite kontenjanlarının azaltılmasına odaklanmışken başka bir kriz OBP (Ortaöğretim Başarı Puanı) sorunsalından patlak verdi.
Görece düşük OBP sebebiyle sınav başarısı yüksek olan adayların sıralamaları neredeyse 5 bin gerilerken, sınav başarısı ortalamanın dahi altında kalıp OBP katkısı yüksek öğrenciler sıralamaların üst basamaklarında kendilerine yer buldu.
Yüzdelik dilim karşılıklarında ise durum daha vahim bir noktaya ulaşıyor.
Sınavda elde ettiği başarılı sonuca rağmen genele nazaran düşük OBP sebebiyle üniversite adaylarının yüzdelik dilimlerindeki oynama yaklaşık %9 civarında.
Bu durum ise maalesef eğitim sistemimizin en büyük kangreni ve irini haline gelmiş “özel okul not sistemi” problemini gündeme getiriyor.
Devlet okullarında daha objektif ve hakkaniyetli gerçekleştirilen notlama işlemi, ticari yönü ağır basan kimi özel okullarda “finansal bir ayrıcalık” olarak öğrencilere sunuluyor.
Akademik başarısı çok düşük olan öğrencilerin OBP karşılığının 100 olması bu konuyu eleştiriye açık hale getiriyor.
Benzeri krizlerin ve açmazların; adaletsizliklerin yaşanmaması için özellikle özel okulların puanlama sistemlerinde öğretmenlerine özgürlük alanı tanımaları elzem gözüküyor.
Merkezi değerlendirmelerin daha ağırlıklı ve yaygın olması ise sorunj büyük ölçüde çözecek yegane uygulama olarak değerlendiriliyor.