Son günlerde yaşananları takip edip, kendi düşünce süzgecinden geçirdiğimde, 

Şu tahlile varıyorum;
‘’ Taksim gezi parkı olayı bir milad olacaktır ‘’
Bu bir birikimin,öfkenin, bastırılmış ve sindirilmeye çalışılan bir toplumun haklı demokratik bir tepkisidir…
‘’ kaos ortamından yararlanıp, prokovatif ve Kamu malına zarar veren fırsatçı marjinal gruplar hariç ‘’
Bu iktidar ;
özellikle 3. dönem ezici bir çoğunlukla iktidar olduktan sonra her şeyi yapmaya, 
Türkiye’ye biçim verme ve kendi kafalarındaki yaşam tarzını Türk milletine dayatmak istediler…
Yapıcı eleştirilere bile tahammülsüz, her şeyi ben bilirim,ben böyle düşünüyorum…
böyle olacak tarzında emredici buyurgan ve dikte edici bir yönetim tarzını günden güne artan dozda 
Yaşam alanına empoze etmeye çalıştılar…
* daha önceki yazımda bahsettiğim gibi toplumun sinir uçlarıyla oynadılar
İşte Örnekler;

- Medya baskısı
İktidara muhalefet eden tüm gazetecileri kimini çeşitli bahanelerle içeri tıktılar,kimini de yazı yazdığı gazete yönetimine baskı yaparak işten atılmalarına yol açarak tasfiye ettiler…
medya sahiplerine gözdağı vererek yanlı,taraflı , Rusların pravda gazetesi gibi hale soktular…
‘’ SSCB döneminde Rusya’da çıkan tek gazete’’

 

• ORDU TASFİYE EDİLDİ
Ergenekon,balyoz gibi davalar açılarak ve özellikle bu açılan davalar fırsat bilinerek Ordunun tüm üst düzey komutanlarını ve subaylarını sonu bitmez davalarla yıpratıp,etkisizleştirip orduyu itibarsızlaştırdılar…
Kendi döneminin Genelkurmay başkanı bile hapiste şu anda eften,püften bahanelerle içeride tutuluyor…
* 2003-2004 döneminde iktidarı devirmek için darbe yapmayı planlayan ve organize olanlar suçları isnat edilip cezalandırılmalıdır…

 

 

• YARGI BAĞIMSIZLIĞI YOK…

2010 referandumunda geçen anayasa değişiklikleriyle HSYK kurulunu yeniden biçimlendirip yapılandırdılar…
Ak parti ve cemaat yanlısı zihniyet yargıyı ele geçirdi…

 

 

• EĞİTİM SİSTEMİ
Yararlarını,zararlarını kamuoyuyla paylaşama gereğini bile duymadan 4+4+4 ucube eğitim 
Sistemini devreye soktular…
‘’ Dindar nesil yetiştireceğiz ‘’

 

 

• ALKOL YASASI

İnsanların hayat tarzlarına müdahale edip ne yiyip ne içeceğine kadar vardı bu baskıcı yönetim tarzı…
‘’ içki reklamlarının yasaklanması, gece saat 22’den sonra içki satışlarının yasaklanması…

 

 

• RANT İÇİN ÇEVRE VE DOĞA KATLİAMI

Karadeniz’in güzelim derelerini taşkın suyundan istifade edeceğiz diye HES’lerle donatıp o güzel ve çılgın doğayı katlettiler…
Dereleri kuruttular, geri dönülmez ekolojik yıkım var şimdi oralarda…
-NÜKLEER İNAT; Gelişmiş ülkeler Japonya’daki son nükleer facia dan sonra mevcut nükleer reaktörlerini belirli bir takvim içerisinde adım,adım kapatmaya ve yeni yatırım yapmama kararı almışken ısrarla ve inatla yeni nükleer reaktör anlaşmaları yapıldı…
* Güneş ve rüzgar ülkesiyiz çevreye sıfır zararla temiz enerji kaynakları var…
3,boğaz köprüsü – 3, havaalanı; yeni rant alanları yaratmak uğruna fizibiletesi yapılmadan çevre mühendislerinin ,bilim adamlarına danışılmadan oldu bittite getirilerek İstanbul’un son kalan Kuzey ormanları yağmalanacak,talan edilecek..
Bu bir Doğa katliamıdır…
*650,000 ile bir milyon ağaç kesilecek ,bir Habitat,eko sistem yok edilecek…
Kazdağları maden ocaklarıyla delik deşik edildi…

* Son sözüm;
Toplum mühendisliğine soyundular, topluma İRAN rejimine benzer bir rejimle yön verip 
tek tipleştirmek istiyorlar…
Bu Millet bu deli gömleğini giymez bu dikiş tutmaz…

* 70 milyonu temsil eden Bir Başbakan böyle kışkırtıcı,tahrik edici tarzda konuşmamalı 
Genel ve kucaklayıcı yönetim tarzını benimsemeliydi…
Saygılarımla.