Ercan ÇELİK – ÖZEL HABER
İlk ve ortaöğrenimini Tire’de tamamlayan İsmail Bayakı, ortaokul yıllarında sinemada izlediği “Şampiyon” isimli filmden sonra jokey olmaya karar verdi. Bugün Türkiye’nin başarılı Apranti Jokeylerinden biri olan 18 yaşındaki İsmail Bayakı, kariyer serüvenini HaberTire’ye anlattı.
“ŞAMPİYON FİLMİNDEN ÇOK ETKİLENDİM”
Küçük yaşlardan itibaren sürekli hayvan beslediğini ve hayvan sevgisi olduğunu söyleyen genç jokey, “Tire Şehit Mehmet Oruç Ortaokulunda okurken arkadaşlarım ile bir gün ‘Şampiyon’ isimli filmi izlemek için sinemaya gitmiştik. O gün filmin çok etkisinde kalmıştım ve sadece at binmek istiyordum. Küçüklüğümden beri içimde hayvan sevgisiyle büyüdüm diyebilirim. Kedi, köpek, kuş gibi pek çok hayvan besledim. Bu yüzden veteriner olmayı da çok düşünmüştüm. Taa ki ‘Şampiyon’ filmini izleyene kadar. O günden sonra jokey olmaya karar verdim.” Dedi.
“ÇOK ÇALIŞTIM, HALA ÇALIŞIYORUM”
Ortaokul döneminde jokeyliği kafasına koyan İsmail Bayakı, “Fiziki şartlarımın uygun olması benim için büyük bir şanstı ama bu alanda hiç bilgim olmadığı için çok araştırma yaptım, çok çalıştım. Türkiye’de sadece bir yerde eğitim veriliyor. İstanbul Veli Efendi Hipodromu’nda Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi’ne kayıt yaptırmak için çalışmaya başladım.
“BAŞTA AİLEM İSTEMEMİŞTİ”
14 yaşında jokeylik için kariyer planı yapmaya başladığımda ailem istememişti. Beni vazgeçirmeyi denediler, hobi olarak binicilik yap dediler ama ben kafama koymuştum. Babamı ikna ettikten sonra İzmir Şirinyer Hipodromu’nda okula ön kaydımı yaptırdık. Sonra İstanbul Veli Efendi Hipodromu’ndaki sınavı üçüncülükle geçip okula girmeye hak kazandım.
İNGİLTERE’DE YARIŞ ATLARINI ÇALIŞTIRDI
Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi’nde 2 yıl zorlu bir eğitim sürecinden geçen ve okulu üçüncülükle bitirip mezun olan Tireli İsmail Bayakı, daha sonra İngiltere’ye gitmeye hak kazandı. Bayakı, “Eğitim sürecimde çok güzel anılar biriktirdim, çok güzel arkadaşlıklar edindim. Mezun olduktan sonra 9 arkadaşımla birlikte İngiltere’ye gitmeye hak kazandık. Orada yaklaşık 3 boyunca İngiliz yarışçılığını yakından görme imkanımız oldu. Çok farklı bir atmosferdi. İngiltere’deki yarış atlarını çalıştırdım, antrenörler ve sektördeki pek çok kişiyle arkadaşlıklar kurdum.
ALDIĞI BİRİNCİLİKLERLE AİLESİNİ GURURLANDIRDI
İngiltere’den döndükten sonra yarışlara başlayan genç jokey ilk deneyimlerini şöyle anlatıyor; “İzmir Şirinyer Hipodromu’nda ilk 3 yarışımı bindim. Üçüncü yarışımda talihsiz bir olay yaşadım ve yarışta attan düştüm belimi incittim. Yaklaşık 2 ay tedavi gördüğüm için mesleğime ara vermek zorunda kaldım. İyileşir iyileşmez hemen yeniden yarışlara başladım. Kocaeli’ne geldim. Kocaeli Kartepe Hipodromu’nda ilk çıktığım yarışı Orquide Blanca isimli 3 yaşında kır safkan atımla birinci olarak bitirdim. Bu duyguyu tarif etmek imkansız. Yarış kazanmak, ailemi gururlandırmak benim için inanılmaz bir duygu oldu. Bundan 2 hafta sonra aynı atla tekrar birinci oldum.”
“TİRE’Yİ TEMSİL ETMEKTEN GURUR DUYUYORUM”
İlk yarışlarında kötü deneyimleri olsa da Kocaeli’ye yerleştikten sonra elde ettiği başarılarla tanınmaya başlayan Tireli Apranti, bu süreçte 4’ü Kocaeli’de, biri Bursa’da biri de İzmir’de toplam 6 yarışta bindi. Bu yarışların ikisinde birinci oldu, diğerlerinde üçüncü oldu ya da tabelada yer aldı.
Bugün Kocaeli’de çalışmalarına yoğun şekilde devam eden genç apranti, “Son sürat çalışmalarıma devam ediyorum. İzmir, İstanbul, Bursa, Kocaeli gibi hipodromlarda yarış biniyorum ama geldiğim yeri büyüdüğüm memleket olan Tire’yi hiç unutmuyorum. Ben oranın çocuğuyum ve şehrimi temsil etmekten de gurur duyuyorum.” dedi.
