“Varlığım Türk varlığına armağan olsun”
Bugün hepimize düşen ortak görev; ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyet'e sahip çıkmak, Çanakkale'yi, Kurtuluş Savaşı'nı kazanan ruhu korumak ve bu bilinci gelecek kuşaklara aktarmaktır. Türk Ulusu dili, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele güçlü biçimde yürüyecektir. M.Kemal ATATÜRK
Değerli okurlar hangi makamda bulunursa bulunsun kimsenin işine karışmak gibi bir hadsizlik yapacak değiliz ancak bu demek değildir ki yanlışı eleştirmeyeceğiz. Aldığımız terbiye makamlara saygıyı öğrettiği gibi yanlışı eleştirmeyi de öğretmiştir. Öncelikle bunu söyleyeyim de kimse sen ne karışıyorsun, senin haddine mi demesin.
Geçenlerde bir iki okul 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle adet haline gelmiş mahalle yürüyüşü için izin almayı denemiş ancak bu girişimleri onay makamlarınca geri çevrilerek İnsanımızın Ulusal Egemenlik Bayramı çerçevesinde yapılacak kutlamalara katılımının bir anlamda önü kesilirken öbür yandan bayram coşkusu stada hapsedilmeye çalışılmıştır. Ancak yönetim bunda da çok fazla başarılı olamamıştır. Çünkü bir zamanlar bırakın oturmaya adım atacak yer kalmayan Stad, Atatürk parkı ve Cumhuriyet Meydanı adeta bomboştu. Tabi birde bu bayramı hangi akla hizmetse tören kısmı şölen kısmı diye ikiye ayırmaları da stadda istiklal marşı krizi çıkartmıştır. Şimdi ne diyelim buna “alın işte sizin yapacağınız iş bu kadar olur” diyelim mi?
Onay makamları dedik ya işte bu onay makamlarını işgal edenler sadece bayramlarımızı silikleştirmeye çalışmakla kalmamaktadır. Başka birkaç okulumuz dersleri gereği Çanakkale şehitliğine gezi düzenlemeye çalışmış, Kültür miraslarını çocuklarımızı anlatarak, göstererek ecdadını onlara anlatmayı planlamış ancak bir kere bu milletin milli ve manevi değerlerini milletin gözünde ve gönlünde silikleştirmeye ve yok etmeye kafalarını koyan bu zihniyet ona da onay vermemiştir. Şimdi soralım mı? “Size bu millet, bu vatan ve bizler ne gibi bir kötülük yaptık ki sizler bu milletten ne istiyorsunuz?”
Bakın onayla görevlendirilen makamlar size bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Ulu önder Mustafa Kemal 15-20 Milyon nüfuslu Anadolu’da yüz bin kişiyle kurtuluş mücadelesi vererek bu toprakları adı Türkiye olan bir vatan kılmıştır. O yüzden bu milletin maneviyatıyla, milli duygularıyla çok oynamayın, bu milletin sabrını çok fazla denemeyin. O gün yüz bin kişiyle bu topraklar vatan kılınmışsa bu gün herhalde bu vatana sahip çıkacak üç yüz bin kişi bu topraklar üzerinde vardır.
Biz bu ülkede bayramların coşkuyla ve adet üzere kutlanmasını istiyoruz. Bu ülkede İstiklal marşını bu millete okutmak istemeyen yasa ve yönetmelikleri tanımıyoruz. Biz bundan sonra bu topraklar üzerinde milletin değerleriyle oynamak isteyenlere saygı duymuyoruz ve onları sevmiyoruz. Biz bu topraklar üzerinde yaşayıp bu toprakların asıl sahiplerine kin duyan ve onları yoksullukla, cehaletle sınamak isteyen, onların duygu ve düşüncelerine hiçbir önem vermeyenlerle bu saatten sonra aynı çatı altında, aynı fotoğraf karesinde olmayacağız.
Son olarak söylemek isterim ki 23 Nisanlar ne kültür bayramıdır, ne teknoloji bayramıdır bu bayramın adı “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” dır. Ulusal egemenliğimizi unutturmak isteyen beyinlerin bayram kutlama mesajlarında “Ulusal Egemenlik” kelimesini kullanmamak için bu bayrama bir sürü yeni icat ettikleri isim takmaları bizleri “Ulusal Egemenliği” unutturmaz ve unutturmayacaktır. Bu beyinsizlerin uğraşları beyhudedir.