İstasyona ulaştım ve mesai arkadaşlarımla bayramlaştık. Ambulansı teslim eden ekip, sakin bir nöbet geçirmemizi temenni ederek istirahat etmek üzere evlerine gitti. Biz de öyle diliyorduk, sakin bir nöbet.
İş yerinde kahvaltı soframızı kurduk. Tam arkadaşım çayıma kaç şeker istediğimi soruyordu ki vaka telefonumuz çaldı. Çağrı bir trafik kazasını bildiriyor ve bir yaralının durumunun ağır olduğunu söylüyordu. Vakit kaybetmeden çıkış yaptık. Yaklaşık beş dakika içinde olay yerine ulaştık.
Olay yerindeki ilk fotoğraf, kazanın dehşetini anlatır gibiydi: Bir kamyonet, üzerinden duman çıkan kazalı bir araba ve bir annenin kulakları çınlatan acı feryadı. Ambulanstan indikten sonra gördük yerde yatan 15 yaşlarındaki genç bedeni. Hemen müdahaleye başladık. Kan ter içinde kaldık. Ancak tüm çabalarımıza rağmen genç, yaşama dönmedi.
Anne kendi yarasını unutmuş çığlıklar atarken baygınlık geçirmişti. Oğul için yapılacak bir şey kalmamıştı. Anneyi ambulansa alarak hastaneye doğru yola çıktık. Yolda kendine gelen anne, bir anda yakama yapışarak “Evladım nerde? Neden onu götürmüyorsunuz hastaneye?” diye sordu. Dünya başıma yıkılmıştı. Yutkundum, tüylerim diken dikendi. Oğlunun başka bir ambulansla getirildiği yalanını söylesem de buna inandıramamıştım. Mesleğimin en acı anıydı. Ve o bayram bizim için orada başlamadan bitmişti.
O gün bir bayram sabahıydı arkadaşlar. Ve trafik canavarı mesaide idi. Sevdiklerimize kavuşup onlarla kucaklaşacak olmanın verdiği heyecan ile yapacak olduğumuz bir hatayı bekliyordu.
Ve değerli okurlar, yine bir bayrama kavuşuyoruz. Ve biz 112 çalışanları tedirgin ve biraz diken üzerinde, vazifemizin başında olacağız. Tek dileğimiz bu bayramı nöbette de olsak yaşayabilmek. Bunun için sizlerden isteğimiz TRAFİK KURALLARINA uymanız. Aşırı hızdan ve hatalı hareketlerden kaçınmanız olacaktır. Gelin bu bayram ve bundan sonraki bayramlarda trafik canavarına kurban vermeyelim. Sevdiklerimize on dakika geç ulaşalım ama sağlam olarak ulaşalım.
Siz değerli okurlarımızın Ramazan Bayramını en içten dileklerimle kutluyor, kazasız belasız, annelerin ağlamadığı, çocukların güldüğü bir bayram geçirmenizi temenni ediyorum. Sağlıcakla kalın. Saygılarımla.