Biz yaptık, biz hizmet ettik, ÜLKE'Yİ kuyruklardan, çileden, toplanmayan çöplerden, ilaç bulunamayan eczanelerden, kötü muamele gösteren doktorlardan, enflasyondan, İSTANBUL'UN, ANKARA'NIN ulaşım sıkıntısından, şehirler arası gidiş gelişli tek şeritli yollardan sizleri Biz(akp)kurtardık.

Koskoca bir eyvallah; Tabi olur ya bazen"evdeki hesap çarşıya uymaz" uymaz da, hesaplar hiç uymamaya başladı. Zira 12 yıl öncesini hatırlayacak olursak, parola şuydu; "ÜLKEYİ MUASIR(çağdaş, medeni) MEDENİYETLER SEVİYESİNE TAŞIYACAĞIZ",

Medeniyetimizde, kültürümüzde şahsım adına hiç bir değişiklik olduğunu hissetmiyorum, değişimi hisseden varsa lütfen bizler de aydınlanalım.

ÜLKEYİ AVRUPA'DA ve DÜNYA'DA SÖZ SAHİBİ yapacağız:

Bırakın AVRUPA ve DÜNYA'DA söz sahibi olmayı, ORTA DOĞU ve ASYA'nın çukuruna atıldık, şimdi de çıkamıyoruz.

Yine tekrar ediyorum, ÜLKE'MİZE yapılan yatırımlar somut olarak sadece İSTANBUL, ANKARA ve akp oyunu aldığı bazı büyük illerimize yapılmıştır, aksini inkar eden olursa ,yerel anlamda Meşhur ÖLÜM YOLUMUZ (BELEVİ, TİRE), İZMİR, TİRE yolunu hatırlatırım.

Eski büyüklerimiz iyi hatırlarlar, İZMİT, İSTANBUL arası (E-5)diye bilinen devlet yolu, yakın zamanda geçenleriniz olduysa artık duble yol olmuş, (geçtiğimiz hafta İSTANBUL seyahatim oldu bende o yolu kullandım) bunun yanında (TEM)AVRUPA OTOYOLU ANKARA'YA kadar mevcut, bunların yanında biliyorsunuz İZMİR'İ İSTANBUL'A 3.5 saate indirecek olan 2015 teminatlı yolda yapılmaya devam ediyormuş eyvallah.

Buradan aleni yazıyorum, Yakında İSTANBUL'UN BAŞKENT olduğunu duyarsanız sakın şaşırmayın.

Peki birde akp'ye oy vemeyen İZMİR:  İZMİR'İ MANİSA'YA 15dk. düşüren tünel çalışmaları durdurulduğunu biliyor muydunuz? Niçin mi?

Ödenek yapılmadığından, müteahhit parasını alamamış, makinalara haciz gelmiş, işçiler parasını alamayınca iş bırakmışlar, nerelere hizmet yapılıyor nerelere yapılmıyor karar sizlerin, çok küçük bir örnekti.

Değerli okurlar paylaşımım özetle sadece nerelere niçin hizmet var, onu anlatmaya çalıştım, G.DOĞU, DIŞ POLİTİKA, GENÇLİK, AKSARAY konularına dikkat ederseniz hiç girmiyorum.  

"Nasıl olursanız öyle yönetilirsiniz"(Hadis-i şerif)in doğruluğunun bir ıspatıdır yukarıdakiler.

Yazımı bir hikaye ile sonlandırmak istiyorum:

Ağanın biri köyünde büyükçe bir konak yaptırmış. Açılış günü köyde yaşayan herkese yemek vermiş. Çoluk çocuk, kadın erkek, akıllı-deli,  deli diyorum, lafın gelişi değil, gerçekten deliyi de davet etmiş; Her köyde olduğu gibi o köyünde bir delisi varmış.

Yemekler yenmiş. Köylüler konaktan ayrılırken Ağa, "Deliye sorun, bu konaktan ne istiyorsa alsın"n demiş adamlarına. Delinin gözü bahçede bağlı bulunan beyaz AT'A takılmış ve"Bu atı istiyorum." demiş. O at ise Ağa'nın gözdesiymiş. "hayır." demiş Ağa, "Başka bir şey istesin." Deli ısrar etmiş, illa bu beyaz at diye diretmiş. Ağa da "hayır" demiş başka bir şey dememiş.

Ziyafet bitmiş ayrılık vakti gelmiş. Deli konaktan melül-mahzun bir şekilde ayrılırken işaret parmağla semayı gösterip bir şeyler konuşuyormuş kendi kendine. Ağa nın dikkatini çekmiş bu hal ve gidin dinleyin ne diyor bu deli demiş. Deli sürekli şunu tekrar ediyormuş.

ALLAH'IM sen isteseydin verirdi, Ağa da kim oluyor ki? ağa bu sözleri duyunca, çağırın deliyi verin at'ı gitsin. Deliye at'ı verirler, deli yola düşer ve yine işaret parmağını yukarı kaldırarak bir şeyler mırıldanır, Ağa yine merakla deliyi dinletir ve deli şunu söyler.

-ALLAH'IM SEN İSTEMESEYDİN VERMEZDİ.

"lafın doğrusunu deliye söyletirler" sizce de öyle değilmi değerli dostlar? Yapan mı var yaptıran mı? ALLAH istemeseydi onlar hiç bir şey yapamazdı, HOŞÇAKALINIZ.