Soruyorlar neler oluyor diye. Bak neler neler oluyor hayatta diyelim ve anlatalım. Ülkemizin doğusu ve batısı ayrı ayrı yönetiliyor. Bu bölgede soma faciasında ihmalleri olanlara tepki için kaldırımdan yürüyen öğrencilerin önüne güvenlik güçleri kesiveriyor. Ama Ülkenin başka bir bölgesinde Terör örgütü yüzlerce çocuğu dağa kaldırıyor, yol kesip barikat kuruyor, yol kontrolü yapıyor, vergi topluyor, kendi kaymakamlarını atıyor, kapatılan dershanelerin yerine Eğitim Destek Okulları kurup gençleri ideolojilerine göre eğitiyorlar ve daha neler neler yapıyor. Peki, güvenlik güçleri sadece bu bölgeye mi atanıyor oralarda güvenlik güçleri yok mu? Hani o maden faciasında yedi akrabasını kaybeden on yıllık madenciyi yerlerde tekmeleyen Yusufçuk nerede gitse de orada da bir tekme atsa ya. Vatandaşa buralarda zart zurt edenler orada neden başkalarına dağdaki çocukları getirin, getirmezseniz alfabetik planlarımız var haaaa! diyor. Bu kime meşruluk kazandırmanın önünü açar hiç düşüneniniz oldu mu? Bir görüşme yapılıyor uzun zamandır sözüm ona çözüm süreci içinmiş bu görüşmenin adı İmralı görüşmesi neden kiminle görüşülüyorsa dosdoğru söylenmiyor da İmralı deniyor hiç düşüneniz oldu mu? Çünkü bu İmralı adı ile birilerine meşruluk kazandırma programından başka bir şey değil de ondan.
Hani bir zamanlar bir Serap kızımız vardı 17 yaşında Küçükçekmece’de Terör Örgütü tarafından İETT otobüsüne atılan Molotof sonucu hayatını kaybetmişti. Televizyon kanallarının yoğun olarak bu konuyu işlediği o günlerde birisi vardı bir kanalın programında ve o birisine sordular “Serap’ı öldüren terörü kınıyor musunuz?” diye o da “Savaşın kurullarını savaşanlar belirler” demiş ve kınamamıştı hatırlarsınız. İşte o birisinin adı bu gün Cizre’deki havaalanına verilmiş durumdadır. Biz vergilerimizi verelim Devlet Cizre’ye hava alanı yapsın ve o alanın adını bu kişinin adını versin ne ala değil mi? Artık vicdanlarımız sızlamıyor değerli okurlar kanamıyor da Vicdanlarımız artık parçalanmış durumdadır bunun sonu nereye varır kestireniniz var mı? Bunun sonu parçalanan vicdanlarımızın bir gün yok olmasına ve bizlerin de vicdansızlaşmamıza varır. Allah vicdansızları bizim vicdansızlaşmamızdan korusun. Onlar için değil duam bizim gibi vicdanlıların vicdansızlaşmaması içindir.
Görüyorsunuz ya değerli Hanım efendiler ve de Bey efendiler neler neler oluyormuş. Tüm bunlara gözlerimizi yumarsak görmeyiz, kulaklarımızı tıkarsak duymayız ve dalga geçer gibi de neler oluyor diye sorarız değil mi? Allah bu milletin sabrını zalimlere daha fazla sınatmasın.
Hoşça kalın, sağlıkla kalın.