Ben Güneş.
Aslında güneş olmam biraz zaman aldı … neredeyse açlıktan ölmek üzereydim , ağzımda ki ve gözümdeki enfeksiyonlu yaralar çok canımı yakıyordu. Bir süredir hiçbir şey yiyememiştim , büyük kediler yemek kaplarına yaklaştırmıyor çöplere de ben ulaşamıyordum.En zoru da su bulmaktı ki ben bir süre sonra su içemeyecek hale geldim. Her yer çok gürültülü ve kalabalıktı . O zamanlar insanlardan da çok korkuyordum. Annem olsa beni yalar ve sakinleştirirdi . Annemi çok özlüyordum ve dayanamayıp bütün gücümle en yüksek sesimle anneme seslenmeye başladım. Arabalarınız çok ses çıkarıyordu ben de daha da çok bağırmak zorundaydım. Birkaç insan pıst ! Pıst ! diye kovaladı beni. Sonra çok güzel bir ses duydum , melodi gibi çok sakin bir ses gel gel pisi pisi gel bana dedi . çok güven veren bir sesti bu. Yaklaştım yavaşça hemen kucakladı beni , o zaman yüzünü gördüm çok güzeldi ve uzun zamandır hiç hissetmediğim bir şey hissetmiştim GÜVEN. Artık güvendeydim. Sonradan öğrendim Nazlı anne hayvanları çok severmiş zaten pek çok hayvan çocuğu varmış.
Nazlı anne benim yüzümü görünce biraz endişelendi. Zaten ben de her şeyi çok net göremediğimden gözümün iyi olmadığını hissediyordum. Nazlı anne o gürültülü arabalardan birine bindi bende kucağındaydım. Başka insanlarda vardı çok korkuyordum. İyi ki Nazlı annem vardı yoksa bayılabilirdim.
Bir binaya girdik , veteriner hekimmiş sonradan öğrendim. Beni muayene etti daha çok korkuyordum masa çok soğuktu. Gözünü alacağız kurtulmaz ameliyat olması lazım deyince bastım çığlığı… sarıldım anneme oda beni bırakmadı. Daha sıkı sarıldı bana ,sonra benzer bir binaya girdik. Yine bir veterinerdeydik ama o an her şey değişti.
Birbirimizi gördük ; değişik biriydi diğerlerine benzemiyordu. Beni hiç kucağından indirmedi öyle bir baktı ki bana hiç yaram yokmuş gibi hissettim işte mavi ile böyle tanıştım.
Nazlı annem beni maviye emanet etti. Ameliyat olmadım çünkü çok zayıfmışım. Beni hasta eden şey bir virüsmüş bu yüzden çok iyi beslenmeli ve temizlenmeliymişim. Bütün bunları önceleri mavi yaptı, ağızım yara olduğu için özel mamalarla bir aletle besledi beni , yaralarımı sildi sürekli. Ama çok sık canımı yakıyordu mavi. Çok korkuyordum günlerce hiç kafesimden çıkmadım. Büyük bir oda da küçük bir kafesteydim.
Bir sürü hayvan geliyordu yan odadan seslerini duyuyordum korkuyordum çünkü onlarda korkuyor ve ağlıyorlardı. Arada benimde odama geliyorlardı. Zamanla kendim yemeye başladım ve artık canım yanmıyordu ,bende klinikte ufak ufak keşif turları atabiliyordum. İnsanlar beni görünce hala dehşet le bakıyorlardı ki maviyle benim en çok bu zorumuza gidiyordu. Mavi, olsun senin gönül gözün var her şeyden güzel demişti ve o günden sonra çok güzel hissettim kendimi hep.
Mavi bir gün beni kucakladı çok yağmur yağıyordu günlerdir hava hep kapalıydı ve şöyle söyledi ; seni her gördüğümde güneşler açıyor , bulutlar yok oluyor dünyam aydınlanıyor bu yüzden senin adın güneş olsun dedi ve ben o günden sonra mavinin güneşi oldum.
Ben Güneş mavinin kızı klinik kedisi güneş….