“Varlığım, Türk varlığına armağan olsun”
Hep dedik bu ülkede Kürt sorunu yok terör sorunu (pkk sorunu) var diye ama ne hikmetse bu milletin hükümeti olanlar önce bu milleti etnik gruplara ayırmaya daha sonra da olmayan sorunlar yaratarak açılım adı altında bu milletin onurunu rencide etmeye devam ettiler. Ne hikmetse islam tandaslı olarak iktidara gelmeyi başaran hükümet döneminde bu ülkede zina suç olmaktan çıkmış ve meşruluk kazanmıştır. Yine ne hikmetse aynı hükümet döneminde bu ülkede ellerinde binlerce şehidin kanı bulunan bir şerrefsiz İmralı statüsü ile aklanmaya çalışılmaktadır. Bizim hiç bir zaman kendimizden ve haklarımızdan ayrı tutmadığımız, kız alıp kız verdiğimiz, akraba bağı ile bir çoğumuzun bağlandığı insanları illede siz Kürtsünüz diye ayırmak acaba hangi aklı evvelin işiydi. Şu bir gerçektir o bölgenin insanı ne devletten çekmiştir ne de Türkmenlerden veya başka bir ırktan o bölgenin insanı da tıpkı bizler gibi terörden çekmiştir. Evet madurdurlar ama onları mağdur eden ne Türkiye Cumhuriyetidir ne de Türkler onları mağdur eden de tıpkı Şehit Ailelerini mağdur eden gibi terör yani pkk’dır. Ama ne hikmetse bir aklı evvel çıktı ve siz mağdursunuz, siz tutsaksınız size özgürlük vereceğiz, sizin sorununuzu çözeceğiz diyerek terör örgütünün önünde Türk milletini ve kurumlarını sus pus ediverdi. Ama gelinen noktada herkes görmektedir ki aslında o bölge insanın sorunu terörü kökünden kazıyarak çözüme kavuşabilirmiş değil mi değerli okurlar?
Bir devletin, hele ki Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, ellerinde binlerce şehidimizin kanı olan bir şerefsizle masaya oturması yüreklerimizi parçalamaktadır ve parçalamaya devam etmektedir. Şimdi kalkarlar bu yazımızdan dolayı ne kadar yalaka, yağcı takımı varsa bunlar kanla siyaset yapıyorlar demeye başlarlar. Onlar demeden ben söyliyeyim ben ne bir siyasetçiyim ne de siyaset yapıyorum, ne de en ufak bir çıkarım söz konusu. Her zerresi şehit kanından mütevelli bayrağımız şerefsizlerce gönlerden alınıp yere atılıyorkende mi susmamızı bekliyorsunuz. Kimse kusura bakmasın bu durumda susacak kadar ne hainim ne de şerefsizim. Elbette ki bu ülke nasıl bu duruma geldi? Neden hainler bu kadar şımardı? Kimler bu duruma nasıl zemin hazırladı? Bildiğimiz ve dilimizin döndüğünce bu millete anlatacağız ki eğer hata varsa bir an önce dönülsün ve ibret alınsın, insanlar boy aynasında kendilerine bir baksın bu işte günahı, vebali varmı. Yoksa zulüm ve haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandan hangimizin ne farkı kalır değil mi?
Atalarımın kanlarıyla vücut bulan Al Bayrağıma uzanan ellerin derhal kökünden koparılması ve kendini yüce Türk milletinin şerefli bir ferdi olarak gören herkesin yaşadığı ortamları Türk bayrağıyla ve bu günkü idarecilere örnek vermek adına Atatürk portreleriyle donatması en büyük arzumdur.
Tanrı Türkü korusun.