“Varlığım Türk varlığına armağan olsun”
         On dört on beş yaşındaki çocuklara kıyanlara yazıklar olsun. Koruması gereken canları kıyanlara yazıklar olsun. Güven vereceğine korku salanlara yazıklar olsun. Elin Esmasına ağlayıp, bizim Berkinimize ağlayamayanlara yazıklar olsun. Ali İsmailler, Berkinler bu millete bayrak olsun, kılavuz olsun, Türk’ün Ergenekon’dan çıkışı olsun.


         Dün kalem tutmasını bilmeyen elleri kalem tutturan, öğrettiği bir harf uğruna ömür boyunca kölesi olunacak öğretmenlerimizi bu toplumda itibarsızlaştırmaya çalışanlar, bu gün milletin can güvenliğini emanet ettiği ve şimdiye kadar toplumun her kesiminde saygı ve itibar gören polisimize göz dikmiş bulunmaktadır. Bu mesleğin içerisinde provokatör olarak niteleyebileceğim birkaç kendini bilmez yüzünden bu gün önemli bir görev ifa etmeye çalışan polisimiz toplum tarafından topyekûn suçlu kabul edilmek üzeredir. Son olaylarda görüleceği gibi yarın bu ülkenin yönetimine talip olacak üniversite gençliği ve kadınlarımız polisin aşırılık içeren tutumu yüzünden sokaklarda polisi takmamaktadır, hem de, gözaltılara, dayağa ve ölüm riskine rağmen takmamaktadır. Bu olaylar aslında toplum nezdinde polisin itibarının zedelendiğini göstermektedir. Öte yandan polisimize kulak veriyoruz onlarda “Emir kuluyuz bize ne görev verilirse onu yapıyoruz” diyor. Haklılar mı bir yere kadar evet ama bir yerden sonra haklı değil suçlu oluyorlar. Çünkü hiç kimse memuruna kanunlarımızda suç olan bir emir veremez verse dahi memur o emri uygulamak zorunda değildir. İşte tam bu noktada haklılık bitiyor suçluluk başlıyor. Çünkü bu güne kadar pek çok noktada müdahaleler ölüm ya da sakatlık getirdi. 


         Bu noktada herkese sesleniyorum. “Bu ülke bir zümrenin, bir siyasi yapının, bir ırkın, bir dinin, bir meshebin ülkesi değil bu ülke içinde Lazı, Çerkezi, Kürdü, Türkmeni, Pomağı ve daha birçok etnik kimliği, Alevisi, Sünnisi ve diğer alt mezheplerini barındıran, her türlü siyasi görüşten vatandaşı olan bir ülkedir ve hiç kimse kimseye göre daha üstün değildir. Bu ülkeyi taraflara bölmek isteyen, bir bölümünü ötekileştirmek isteyenlerin vatan haininden farkları yoktur.”
        Artık çocuklar orantısız gücün muhatabı olmasın, gencecik fidanlar gök ekinler gibi yitip gitmesin. Bu ülkede herkesin çocuğu var hiç kimse kendi başına gelince üzüleceği bir eylemi başkasına karşı gerçekleştirmesin. Hiç kimse analar ağlamıyor diyerek anaların ciğerini daha fazla yakmasın. Artık yeter polis korunmaya ihtiyacı olanı korusun, korunmaya ihtiyacı olmayanları değil. Polis taraf, yan taraf olmasın. Hukuk güçlüden yana karar vermesin, haklıdan yana ve vicdanları yaralamayacak kararlar versin. Aynı mahkemelerden aynı vakalar için ayrı ayrı kararlar çıkmasın. Davaların sonuçları hakimlere göre değişmesin, kararlar hukuka uygun verilsin. Devlet her daim on sekiz yaşındadır kimse devletimizi yaşlandırmasın.


        Bu arada okullarda Berkin’i gönüllerde bir gün daha yaşatmak için yakalarında “Çocuklar ölmesin” kokardını taşıyan çalışanlardan sendika kararı soran tüm okul müdürlerini şiddetle ve öfkeyle kınıyorum. Yazıklar olsun onlara bu yaşananlar hiç kendilerinin başına gelmeyecekmiş gibi davranıyorlar ancak Allah büyük neyin ne zaman insanın başına geleceğini ancak yüce yaratan bilir.


        Berkin Elvanın naşı nezdinde haksız yere yitip giden tüm fidanlarımıza Allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Allah hiçbir aileye böyle acıyla sınamasın. Kalın sağlıcakla.