Yetkili Sendika, Yetkili Konfederasyon, Hükümet, vb. bunlar hepside elinde yetki barındıran kuruluşlardır. Evet, yetkililerdir ama etkili midirler? bakmak lazım. Örneğin sendikalardan başlayalım. Akp hükümet olduğundan bu yana Ülkemizde yetkili memur sendikası olan sözüm ona sendika her defasında toplu görüşme ve toplu sözleşme masasında memuru satmış mıdır? Evet, hem de öyle bir satmıştır ki memurun bu gün belinin doğrulması mümkün değildir. Peki ya illerde ilçelerde yetkili olan sendikalar onlarda zaman zaman hep satmışlardır. Örneğin ilçemizde en çok üyeye sahip Eğitim sendikası son promosyon anlaşmalarında Tireli Milli Eğitim camiasını satmıştır. Satmak bir tarafa Eğitim camiasının itibarsızlaştırılmasını seyirci kalmıştır. Biz bu tür sendikaları “SARI SENDİKA” olarak nitelendiriyoruz.
Öte yandan Siyasi arenada da aynı şeyler yaşanmaktadır. İşçiye, memura, çiftçiye, esnafa yaşanması güç bir hayat tarzına mecbur eden siyasi hareketin üst üste iktidar olmasına da aslında çok şey söylenmesi gerekli ama ben bunu bu seçim arifesinde söylemeyeyim.
Peki konunun aslı nedir ve yetki sahibi toplumsal kuruluslar ne yapmalidir? Demokratik toplumlarda görülebilen Sivil Toplum Kuruluşlarının aslında tek bir ana gorevi vardir o gorev toplumda bireysel olarak zayif olanların dahi hakkını alabilmesi icin kurulmus olmalarıdır. Yani demokrasinin işlerlik kazanmasını saglamak amacı Sivil Toplum Kuruluslarının temel harcadır. Durum bu iken bu gün bu topraklar üzerinde yetkili kılınan Sivil Toplum Kurulusları dahi amaclarını unutmus ve güçlüyü haklı görür duruma gelmişse kimse kusura bakmasın arkadaşlar tuz kokmustur ve bunun çaresi yoktur. Çare yine insanımızdadır ve bu tür demokrasinin temelinden uzaklaşmış, görev gereğini unutmuş, tüm ilişkilerini çıkar uzerine inşa etmiş mensuplarının güvenini suistimal eden bu tur kuruluşlardan mensuplarının verdikleri yetkiyi geri alması gerekmektedir. Bu kuruluslar halen yetkili olmaya devam edecek olursa ezilen, itibarsızlaştırılan, haksızlıklara maruz kalan mensubiyet sahiplerinin hiç birinin şikayet etmeye hakkı yoktur çühkü mensubiyetleri nedeniyle kendilerinin bu hallerine göz yuman bu tür kuruluşlara temsil hakkı verenler onlardır. Mensubiyetleri nedeniyle yetkili kıldıkları bu kuruluşların yetkilerini kullanamaması nedeniyle mağdur olanlar başka mensubiyetlere tabi olan toplumdaki arkadaşlarından gelecek olan taarruzlara da hazırlıklı olsunlar çünkü onların mensubiyetleri nedeniyle hiç kabahati olmayanlarda onlarla beraber aynı ateşte onların mensubiyetleri nedeniyle yanmışlardır. Yani herseye rağmen onların tıpış tıpış gidip haramilere katılması nedeniyle toplum topyekun zarargörmüştür.
Hak ve adalet için kurulmuş kuruluşlar haksızlık ve adaletsizlik üzerine bu gün tezgah kurmuşlarsa bu tezgahı yerle bir etmek, hak ve adalet için bu tezgahı onların başına geçirmek yine vatandaşın gorevidir. İnanıp haksızlığa ve adaletsizliğe eğer bizler dur dersek biz bu oyunu bozarız.
Milletim üzerine oyun tezgahlayanların, ayniyla karsılık bulması dileğiyle hosça kalın.
