Günümüz iktidar partisine oy verenleri dört grupta toplamak mümkün. Birincisi "Bu iktidara o vermezsem maaşımı keserler" diyen yaşı epey ilerlemiş, ikna olmayan kesim. Korkutulduklarından bunları saygıyla karşılamak gerek. İkincisi makarna, buzdolabı, kömür alıp çıkarları için ideallerini, onurlarını satan kimseler. Kusura bakmasınlar, çıkarı için bunu yapanlar, yarın iktidar değiştiğinde o iktidar için de aynı şeyleri yapacaklardır. Üçüncüsü iktidarın değişmesinden korkan, daha doğrusu korkutulan kesim. Hatırlayın 2007 seçimlerini. Öncesinde cumhuriyet mitinglerindeki coşkuyu görenler halka "Bunlar iktidara gelirse sizi hapse atarlar, asarlar." diyerek korku salmışlardı. Bugün aynı oyun yine oynanıyor. "CHP iktidara gelirse İmam Hatipleri kapatacak." iftirası ile halkın kafasını karıştırıyorlar.
Asıl önemli olan dördüncü kesim. Onca yapılan hatalara, uygulanan olumsuzluklara rağmen halâ iktidar partisinden vazgeçmeyenler. Bunların bir bölümü bu partiden rant elde ediyor, bir bölümü de körü körüne bağlı olanlar. İktidarın bir hatasını kabul etmeyip, yalan ve iftiralara inananlar. Yazılarımın altına öyle yorumlar yapılıyor(ki her eleştiriye saygım var) şaşıp kalıyorum. Kimi başlığa bakıp altını okumadan yorum yapıyor. Kimi okuduğunu anlamıyor, kimi de Günay Özbek yazdıysa eleştireyim diyor. Hani iktidarı övsem onu bile eleştirecekler. Adamlar dinimizle alay ediyor, evlerinde ayakkabı kutularında milyon eurolar bulunuyor, paralar sıfırlanıyor. Bu sözde Müslüman kesim çalsınlar, oyumuz yine ona diyor. Asıl edep size yahu. Bu nasıl Müslümanlık? Bakın bazı örnekler vereyim.
"Lanet olsun" başlıklı yazımın bir yerinde "Deniyor ki her gün 2, 3 veya 5 ölü var deniyor, aslında rakam açıklananın en az 2-3 misli. İnşallah değildir." demişim. Hep şehitlerimiz dedim. Bir yerde ölü dedim diye "Pes yani. Bu kadar cahilce bir yazı hiç okumamıştım. Şehitlerimize bile "ölü" diyor. Atalarımızın dediği gibi "edep yahu" yorumu yapılmış. Aslında bölgeden yalnız şehit haberi mi geliyor? Halktan ölen yok mu? "Ölü değil, ölüm yazmak istemiştim, bir harfini yazarken atlamışım" deyip birileri gibi kıvırtabilirdim. Hadi bırakın, yine de özür dileyeyim. Ancak bu arkadaş birileri "Sayın öcalan aldığı kellelerin hesabını veriyor" diyerek şehitlerimizden "kelle" diye bahsederken ne tepki gösterdi, merak ediyorum.
"Ülkeyi yangın yerine çevirmeyelim" adlı yazıma gelen eleştiri: "Hocam HDP şirin, MHP saldırgan, AKP hain.. Bir kere de sağduyu mesajınızı tarafsızca verin." Bu arkadaş ya yazımın içini okumamış, ya da anlamadan yorum yapmış. Yazımı okuyun, HDP'yi savunmadım, eleştirdim. "Hem Türkiye'nin partisiyiz deyip, hem de PKK'ya gıda maddesi götüren araçta vekilinizin işi ne" dedim. Ben asla HDP'ye oy vermedim. PKK'yı asla savunmadım. Zamanında "Çözüm sürecine karşı çıkanlar vatan hainidir" deyip Oslo'da, İmralı'da Dolmabahçe'de(dünkü Sözcü gazetesinde hep birlikte fotoğraflarına bakın) sarmaş dolaş olanları eleştirmeyenler beni eleştiriyor. Ben zamanında hep yazdım. Ülke bölünmeye gidiyor, çok taviz veriliyor, dedikçe benle adeta dalga geçtiniz. Şimdi de çıkıp "Aldatıldık" diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışıyorlar. Arınç ne demişti hatırlayın: "Ellerinde silah bu PKK'lı teröristler karakolun önünden askerlere el sallayarak geçiyor. Bir şey yapmıyorduk." O sırada iktidarda başka parti mi vardı? Neden engel olmadınız? Ben yazımda öfke ile karar vermeyin, sakin kafayla düşünün, birbirinize saldırmakla bir yere varılmaz, diyorum. Neyi tahrik ettim, anlamadım.
"Hürriyeti basanlar ülkücü ve HDP'lilermiş." Peki kongrede divan üyesi olarak ödüllendirilen AKP'li vekilin orada işi neydi? HDP'lilere destek mi veriyordu? Yine bir video gösteriyorlar: M. Haberal seçimden önce Kanal B muhabirine "Bunların(AKP'nin) oyunu azaltacak Ankara, İstanbul, İzmir, Adana'nın oyunu artıracak ne p..ştluk biliyorsan hepsini yap" demiş. Ne var bunda? Dinime söven Müslüman olsa. Adamlar Suriye'ye savaş açmak için o taraftan bizim tarafa 5 bomba sallarız, savaşı başlatırız, dediler. Bundan daha kötü bir şey olabilir mi? Herkes karşı partinin oylarını azaltmak için birşeyler yapar. AKP Deniz Baykal ve MHP'li vekillerin kasetlerini piyasaya sürerken yaptığı neydi?
Bir yorumcu da "Reklam arası bitti. Kendinizi Yeni Osmanlı'ya hazırlayın. Osmanlıca öğrenin misal. Bir sabah her yerde Osmanlı alfabeleri ile uyanabilir, bir gecede cahil kalabilirsiniz, bizden uyarması" demiş. Güleyim mi, ağlayayım mı? Birincisi Osmanlıca diye bir alfabe, dil yok. İkincisi yanlış yoldasınız. Osmanlıya karşı değilim. Osmanlı bir dönem geldi, geçti. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti var. Osmanlı'nın zamanında çok başarılı olup Viyana'ya kadar gittiği de doğru. İyi de Viyana kapılarından geri çekile çekile topraklarını kaybedip Sevr Antlaşması ile "Buyurun istediğiniz vatan toprağını işgal edebilirsiniz" deyip vatanı İtilaf devletlerine bırakan kim? Tahtını korumak ve İngilizlere şirin görünmek için M. Kemal'i idama mahkum eden kim?: "OSMANLI." Osmanlı bitti. Uykusunda olanlar uyansınlar. Asla amaçlarına ulaşamayacaklar. M. Kemal için "Kurtuluş Savaşını tek başına mı kazandı, yanında komutanlar, askerler olmasaydı başarabilir miydi?" diyen cahillere soruyorum: "Fatih İstanbul'u tek başına mı fethetti? Kanuni tek başına mı Viyana'ya kadar gitti?" Ne yapsanız Atatürk sevgisini bu milletin içinden söküp atamayacaksınız. Biz M. Kemal'in Askerleri olarak asla buna izin vermeyeceğiz?
Ve hiçbir şeye eleştiri yapamayan bir yorumcu "Savunacak neyiniz kaldı?" başlıklı yazıma "Bu yazınızda daldan dala atlayan acemi kus gibi zıplayıp durmuşsunuz." demiş. Arkadaş yazının üç bölümden oluştuğunu anlayamayacak kadar bilgisiz, ama "Sanırım Türkiye'de hic yasamamışsınız. Yeterince çalışmış emekli olmuş, misyonunuzu tamamlamışsınız. Bırakın artık bu siyaset gibi şeyleri. Herkesin aklı kendine yeter. Boşu boşuna goygoy yapıyorsunuz." diyerek bana akıl vermekten de geri kalmıyor. Bırakmam i̇şi̇ni̇ze geli̇r deği̇l mi̇? Aman mi̇lleti̇n gözünü açmayayım. Siz istediğiniz gibi at koşturun. Kusura bakmayın sizden fazla beni dinleyenim, okurum var. Son seçimlerde oyların bu kadar değişmesinde benim de karınca kadar rolüm varsa ne mutlu bana. Demek ki bazıları uykudan uyanmış. Saygılarımla hoşça kalın.