Memleketimiz şu iki şeyin memleketidir : biri çiftçi, diğeri asker. Biz çok iyi çiftçi ve çok iyi asker yetiştiren bir milletiz. İyi çiftçi yetiştirdik : çünkü topraklarımız çoktur, iyi asker yetiştirdik : Çünkü o topraklara kasteden düşmanlar fazladır. O toprakları sürenler, o toprakları koruyanlar hep sizlersiniz.

M.Kemal ATATÜRK (18. 03. 1923)

        Bu günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisinde bütçe görüşmeleri Millet Vekillerimizin çeşitli görüntülerine sahne olarak sürmektedir. Bundan tam 74 yıl önceki bütçe görüşmelerine bir bakalım derim. İşte 1937 yılının bütçe görüşmelerinden birkaç not sizlere değerli, okurlar;

  • Savaştan çıkalı 17 yıl olmuş ve 17 yaşındaki bir devletin yaptıkları
  • Bütçe denk halde
  • Uçak fabrikamız var
  • Dokuma ve demir çelik fabrikalarımız mevcut
  • Osmanlıdan kalan Düyun-u umumiye borçlarımız ödenmiş.
  • Kendi aşılarımızı kendi laboratuarlarımızda üretebiliyoruz.

Şimdi soruyorum sizlere 4 tane daha 17 tam yıl geçti. Bu gün eğer o hızımız kesilmemiş olsa idi dünyanın ekonomi devi bir ülkesi olmaz mıydık.? Elbette ki olurduk. Ancak demek ki bir şeyler yolunda gitmemiş, ama bizlere hep yolundaymış gibi gösterilmiş.

Bu günlerde bir başka gelişmeyi de yaşamaktayız. Deniyor ki “Türkiye rekor büyümenin altına imza attı, Çin’den sonra ikinci sırada yer aldı, Ekonomi risk altında değil, İhracatta patlama yaşandı” falan filan. Falan filan dedim, bunu konuya olan duyarsızlık olarak nitelemeyin. Çünkü duyarsızlığımdan değil bu ifadeyi inançsızlığımdan kullandım. Yani Türkiye ekonomisi büyümüş, İhracat bilmem ne kadar artmış bunların vatandaşı ilgilendirmesi için vatandaşın cüzdanının da büyümesi, ipotek ve hacizlerden kurtulması gerekirdi. Reelde baktığımızda gerçek böyle değilse, çalışanlar halen düşük ücretlere talim ediyorsa, esnafın, çiftçinin, memurun hali halen perişan ve ekonomisi küçülmekte ise Türkiye’nin yaptığı ihracatta, ekonomisinin büyümesi de vatandaşı pek ilgilendirmez ve bundan dolayı da biz bu olayı falan filan diyerek geçiştirir geçeriz.

Gerçekten Türkiye’nin ekonomisi büyümüş müdür? Evet gerçekten büyümüş olabilir ancak bu vatandaşa yansımamışsa artan Gayri Safi Milli Hasıla’nın adaletsiz dağılımını gösterir ki bu da açıkça Hükümetin işini doğru yapmadığı anlamına gelir. Adalet dağıtanların adaletsizlik yaptığının açık bir göstergesidir. Büyüme oranı %8,2 iken asgari ücrete %3, Emekli maaşlarına %4, Memur maaşlarına %3’lük zamlar yapılmış ve tepeden tırnağa bütün ürünlere yüksek oranlarda fiyat artışları yapılmış, yeni yeni vergilerle vatandaşın beli bükülmüş ise bu Gayri Safi Milli Hasıla’nın adaletsizce dağıtıldığının bir göstergesi değildir de nedir sizce?

Demek ki bilmem ne kadar büyümek, bilmem ne kadar ihracat yapmak çok önemli değilmiş. Önemli olan neymiş efendim; Adaletli bir dağılım, haklıya hakkını teslim etmekmiş. Yani yapılanlar hakkaniyet ölçüsünde olunca değerlidir bence.

Bir de çiftçimize bakalım; Bu gün çiftçimizin hali ithal edilen ürünler sebebiyle perişan bir vaziyettedir. Hükümet politikaları kendi topraklarımızda yetişen ürünleri ithal etmek yönünde olduğu müddetçe gelecekte, uçak fabrikamızın yok oluşuna seyirci kaldığımız gibi topraklarımızı işleyen çiftçimizin yok oluşunu görmemek için kör olmamız gerekecektir. Unutulmasın ki Mustafa Kemal Paşa’nın dediği gibi bu milletin efendisi çiftçidir.Çiftçimizi yok ettiğimiz gün ülke olarak yok olmaya başladığımız gündür.

Hoşça kalın, sağlıcakla kalın.