ÖZET: :((Kudüs işgali evangelizm ve siyonizmin ortak bir projesidir.1099 da haçlı seferleri ile başlıyan Avrupa’nın Kudüs hayalleri 200 yıldır siyonizmin emelleri ile ortak hareket etmektedir.Evangelizm kıyamet senaryoları sonrası yeni dünya hedeflerini Siyonizmin Orta-Doğu emellerinde birleştirdi.Bu amaçla en başta Türk dünyası olmak üzere İslam coğrafyası üzerinde operasyonlara başlanıldı.İlk adım Osmanlı Devletinin yıkılarak Osmanlı coğrafyası üzerinde yeni uydu devletçikler üretmekti. Bu amaçla ilk olarak Filistin ‘de İsrail Devleti kurmak üzere harekete geçtiler.))
Siyonizmin bu adımını öteki adımlar takip etti. 1948’de İsrail bağımsız devleti ilan edildi. Ardından başlayan Arap-İsrail savaşlarında evangelist yöneticiler açıktan İsrail’i destekleyerek Araplara karşı üstünlük kurmasını sağladılar. Böylece Yahudilerin Filistin topraklarındaki alanı gittikçe genişlemeğe başladı.
1967’de altı gün savaşları diye bilinen yine Arap-İsrail savaşlarında ABD’nin açık desteğiyle İsrail bu toprakların büyük bir bölümünü ele geçirerek bu toprakların yerli halkı olan Filistinliler i göçe zorladı.
Evangelizm-siyonizm ortak projesinin Orta-Doğu ayağının diğer bir adımı da Irak-İran savaşıdır. 8 yıl boyunca bu iki müslüman devlet el altından savaştırıldı.
Hem Arap-İsrail savaşlarının intikamı alındı, hem de Orta-Doğu’da askeri gücü yüksek iki müslüman devleti birbirine kırdırarak sonraki projelerin hazırlığı yapıldı.
Artık ABD’nin Orta-Doğu’ya yerleşme vakti gelmişti. Müttefik İsrail’in yanında konuşlanmak, İsrail Devleti’nin güvenliğini sağlayarak , kıyamet savaşları öncesi Orta-Doğu’daki mevzilerini kuvvetlendirmek istiyordu.
Stratejik olarak Mısır ve Suudi Arabistan’da yönetimler kendilerine uydu haline getirildi. Türkiye zaten onlar için Nato müttefiği konumundaydı. Çekiç güç ile bölgeye askeri yığın yaparak Türkiye kontrol altında tutuldu. Adana’daki İncirlik üssü Orta-Doğu’ya hakim noktada karargah olarak kullanıldı.
İşte bu noktada kıyamet savaşlarının fitilini ateşleyen yüzyılın tiyatrosu dünyanın gözü önünde oynanmaya başlandı. Teknolojide ve istihbaratta uzay çağını yakalayan ABD ve dünya üç maymunları oynayarak 11 temmuz 2001 tiyatrosunu canlı yayından dünyaya izlettirdi.
Hazırlanan senaryoya göre Newyork’taki ikiz kuleler içi yolcu dolu uçaklarla vurularak evangelizm-siyonizim ortaklığının islama karşı savaşı resmen başlatıldı. İslami terör adı altında bir düşman yaratılarak dünya korkutuldu ve ABD’ nin yanında olması sağlandı.
Yüzyılın tiyatrosu sahneye konulduktan sonra ABD tarafından İslami terör dünyaya düşman ilan edildi. Halbuki barış dini olan İslam hiçbir zaman terör ile yan yana getirilemeyeceği gibi bu dinin getirdiği “bir insanı suçsuz bir şekilde öldüren bütün dünyadaki insanları da öldürmüş gibidir” inancına ters bir mantık ile dünyada yalnız bırakılmaya çalışıldı.
İlk hedef ilginçti. Müthiş bir stratejik nokta olan Afganistan. Rusya’ nın boğulup gömüldüğü topraklara şimdi de ABD çullanıyordu. Usame Bin Ladin diye bir terörist lider icat edildi. Bütün suç bu terör örgütüne yıkılarak ABD Afganistan’a girdi.
Rusya’nın boğulduğu topraklarda artık ABD askeri vardı. İran doğudan kuşatılmış, Rusya güneyden kontrol altında takibe alınmış, Çin ve Orta-Asya stratejik noktadan kontrol edilebilir hale getirilmişti.
Sıra Irak’ın işgaline gelmişti. Ülkemizdeki ABD kontrollü Feto örgütü benzeri dini akımların Irak’taki faaliyetleri ve kara propagandası ile Irak ve Saddam Hüseyin tek bir kurşun atamadan ABD’ye teslim oldu. Saddam Hüseyin, Kuveyt diplomasisinde pusuya düşürülerek Irak işgal edildi. Artık ABD ordusu Orta-Doğu’da konuşlanmıştı.
Artık, Afganistan ve İran Orta-Doğu’ya yerleşen ABD’ye rahatsız edemezdi.
ABD artık Orta-Doğu’ya çöreklenmişti. İsrail’in yani siyonizmin hedefleri bir bir işlemeye başlamıştı. Hem bir şekilde Arap ve İslam ülkelerine göz dağı verilmiş, hem de Kuzey Afrika’daki hırçın lider Kaddafi sindirilmiş, Mısır üzerinde baskı ve hakimiyet kuvvetlenmişti. (devam edecek)