22. Muhtarlar toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tartışma yaratacak sözlere imza attı. “‘Erdoğan gitsin demek’, ‘Bizim tüm siyasetimizi, tüm çalışmalarımızı, üzerine bina ettiğimiz milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin tek olması anlayışı yıkılsın’ demektir” diyerek “Ben gidersem, devlet yıkılır” demek istedi. Bir de ulu önder Atatürk’ümüz ne demiş, bakalım! ''Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.''
Kutsal kitabımız Kuran’dan 2 ayetle başlayalım söze: “Hem insanlara karşı avurdunu şişirme (kibirlenme) ve yeryüzünde çalımla yürüme. Çünkü Allah övünen ve kuruntu edenlerin hiçbirini sevmez.” (Lokman suresi 18. Ayet) Yine İsra suresi 37. Ayet: “Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Çünkü sen asla yeri yaratamazsın ve boyca da dağlara erişemezsin.” Böyle diyor yüce Allah. Daha önce de yazdım. Bir insan kendisini övmemeli, başkaları onu övmeli. Yaptıkları, bıraktıkları eserler ile nesiller boyu gururla anılmalı. Tıpkı M. Kemal Atatürk gibi. Gelelim birilerinin uzun adamına, reisine.
Sen gidersen sözünü ettiğin siyaset, çalışmalar elbette yıkılacak. Cümlen buraya kadar doğru. Ancak milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin tek olması anlayışı hiç üzülme yıkılmaz. Sen 12 yıl boyunca ne yaptın, unuttun mu? Galiba unuttun. Bak hatırlatayım. Milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin tek olma anlayışını sen yıktın. “Sen ‘Ne Mutlu Türküm Diyene” dersen o da “Ne Mutlu Kürdüm Diyene’ der” diyen sen değil miydin? Kurumlardan TC’yi, okullardan Andımızı yasaklarken milletimizin tek olması anlayışı ile mi davrandın?
Dindar nesil yetiştireceğiz derken kindar nesil yetiştirmedin mi? Eskiden namaz kılan, oruç tutan ile kılmayan ve tutmayan birbirlerine saygılı iken bugün ülke sayende ne durumda farkında mısın? Ramazanda oruç tutmayana nedenini sormadan şiddet uygulanması maalesef senin sayende başladı. Devlet memurları namaza gidenler-gitmeyenler diye ikiye ayrıldı. Ülke başörtülü ve başörtüsüzler diye senin döneminizde bölündü. Başörtüsüzler cehennemlik oldu. Senden cesaret alanlar kara çarşaflar ve molla kıyafetlerini giyme cesaretini gösterdiler. Yalan, iftira dönemi seninle başladı. “Kabataş’ta türbanlı bacımıza saldırdılar”, “Camide içki içtiler” yalanların ortaya çıktı, hiç yüzün kızardı mı?
Terörü başımıza kim bela etti? İktidara geldiğinizde terör sıfıra inmişti. Bir de bugünkü eserinize bakın. Her gün şehit haberi, her ay bir patlama. Biz bunları şımartmayın derken “Kandil’e Türk bayrağı dikince terör mü bitecek?” deyip doğuya ceplerini doldurup akil adamları gönderirken sanırım aklında başkanlık yoktu. Şimdi “Askerimiz gerekirse Kandil’e kadar gider” derken önceki sözlerin aklına gelmiyor mu? Senden önce komşularımızla dost iken şimdi kaç tane dost komşumuz kaldı?
Geçmişte de ekonomimiz kötü idi. Enflasyon yüksekti ve gerçek değerlerindeydi. Ancak sattığın, özelleştirdiğin kurumlar(Tekel, Tüpraş, Telekom, fabrikalar, köprüler, limanlar, bankalar, milli piyango, elektrik santralleri) elimizde idi. Sattın da borcumuz mu azaldı? Dolar neredeyse 3 katına çıktı. IMF’ye önceden kalan 23,5 milyar dolar borcu 10 yılda ödedin, millete hava attın, borcu bitirdik, üstüne borç vereceğiz diye. Peki, 2002’de 130 milyar dolar olan dış borç, döneminde o kadar özelleştirme yapıldığı halde nasıl 405 milyar dolara çıktı? Tabi ki sayenizde, devletin malı deniz, yemeyen keriz politikası ile. Çiller döneminde size kira yardımı yapılıyordu, tek servetin parmağındaki yüzüktü, ama aradan geçen 14 yılda dünyanın sayılı trilyonerlerinden biri oldun.
Gelelim başbakan ve cumhurbaşkanı olarak harcadığın paralara. Çiller, Mesut Yılmaz, Erbakan ve Ecevit 10 yılda yaklaşık 312 milyon TL harcarken senin başbakan olarak harcaman 10,5 yılda 6,5 milyar TL(dördünün toplamının 20 katı). Cumhurbaşkanı olarak Sezer 7 yılda 167,4 milyon TL ödenek kullanmış, 46 milyonunu geri vermişti. Gül ise 7 yılda 722 milyon TL harcadı. Senin 16 aylık görev süresince harcadığın tutar 2,8 milyar TL. Olacak o kadar. Bugüne dek 112 ülke gezdin. Yetmez tabi. Atatürk 15 yıllık cumhurbaşkanlığı boyunca hiçbir dış gezi yapmadı. Cumhuriyet döneminin en büyük soygunu senin döneminde oldu, yapan da senin adamlarındı. Onları Yüce Divan’a gönderebildin mi? O sıfırlayamadığın 30 milyon avroyu unutmadık. 14 yıl önce çıkarı için yolsuzluğa göz yuman bir toplum mu vardı? Olsun o kadar yol yaptın, değil mi? Yol yapmak yolsuzlukları unutturur. Halkı kandırabilirsin ama bunun bir de öteki dünyası var. Onu nasıl kandıracaksın?
Devlet koca Atatürk gitti çökmedi sen gidince mi çökecek? Sen mi kurdun bu devleti ki, gidersen yıkılsın? Türk devletini Türk halkı kurdu, yine o yaşatır. Sen olmasan da olur. Sen hele bir git. Ekonomi düzelir. Başbakan, cumhuriyetin hâkim ve savcıları, meclis komisyonları baskı olmadan tarafsız çalışır. Gazeteler ve medya sansürsüz, baskı altında olmadan özgürce haberini yapar. Gidince veremeyeceğin hesabı düşünüp halkı aldatmaya ve korkutmaya çalışıyorsun. Biz asla yıkılmayız, korkma. Bizler yedi düvele kafa tutmuş bir ulusun torunları, M. Kemal’in askerleriyiz.