Depresyon nedir? Herkes kendisini zaman zaman üzgün hissedebilir. Her birey bazı günler kederli olabilir ancak bu durum kısa sürelidir ve 1-2 gün sürer. Depresyonda iseniz bu üzgün ve kederli olma hali günlük hayatınızı etkilemeye başlar, hem sizin hem de size değer veren kişiler için endişe verici hale gelir.
Depresyon çok sık görülen, oldukça ciddi bir hastalıktır. Depresyon hastalığı olan kişiler tedavi için herhangi bir adım atmak istemezler. Ancak hastaların çoğu, en zor depresyon durumunda olanlar bile, tedavi ile daha iyi olabilmektedir. İlaçlar, psikoterapiler ve diğer yöntemler depresyon hastalarının tedavisinde kullanılmaktadır.
Depresyon tipleri
Major (Ağır) Depresyon: kişinin çalışmasını, uyumasını, yeme içmesini, zevkli aktivitelerden keyif almasını engelleyecek düzeyde şikayetlere neden olan depresyondur. Kişinin normal hayatını idame ettirmesine engel olur. Bazı insanlar hayatları boyunca sadece 1 kez böyle bir dönemden geçerken, pek çok kişinin hayatının birden fazla döneminde ağır depresyon hastalığına yakalandığı bilinmektedir.
Distimik bozukluk (Distimi): uzun süreli olarak (2 yıl ve daha fazla), kişiyi hayattan alıkoyacak kadar sık belirti göstermiyor olsa da, kişinin iyi olma ve normal iş görme durumunu engelleyen depresyon tipidir. Distimik bozukluğu olan kişiler hayatlarının bir ya da birkaç döneminde ağır depresyon durumu ile de karşılaşabilirler.
Minor Depresyon: depresyon belirtilerinin kişide 2 hafta ya da daha uzun süre görüldüğü, ağır depresyon belirtilerinin tamamının görülmediği depresyon tipidir. Tedavi edilmezse minor depresyon döneminde olan hastaların ağır depresyon dönemine geçme riskleri çok yüksektir.
Bazı depresyon durumları burada sayılan tiplerden farklıdır, kişiye özel faktörler sonucu gelişebilir. 
Psikotik Depresyon: ağır depresyona psikozun birlikte görüldüğü durumdur. Örneğin rahatsız edici yanlış inançlara sahip olmak, gerçeklik duygusunu yitirmek (düş hali), başkalarının göremediği ve duyamadığı korkunç şeyler görmek ve duymak (halusinasyon).
Postpartum Depresyon: pek çok kadının hormonal ve fiziksel değişikliklere ve bir bebeğin bakımını üstlenmek gibi zor bir göreve bağlı olarak yaşadığı depresyon halinden çok daha ciddi bir durum olan depresyon halidir. Bu durum kadınların %10-15’inde görülmektedir ve bebeğin reddedilmesi gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.
Mevsimsel Depresyon: doğal güneş ışığının daha az bulunduğu kış aylarında ortaya çıkan depresyondur. Mevsimsel depresyon tedavisinde ışık terapisi kısmen etkili olmaktadır ancak hastaların yarısına yakınında sadece ışık terapisi ile tedavi sağlanamamaktadır. Işık terapisine ek olarak antidepresan ilaçlar ve psikoterapi, hastalığa bağlı semptomları azaltmaya yardımcı olabilir.
Bipolar (iki kutuplu) bozukluk: Manik depresif bozukluk olarak da isimlendirilmektedir. Distimi ya da ağır depresyon kadar yaygın değildir. Bipolar bozukluk durumunda duygusal değişimler çok fazladır. Aşırı iyi hissetme (örneğin delilik) durumdan aşırı kötü hissetme durumuna geçiş (örneğin depresyon) görülür.
Depresyonun nedenleri
Depresyon, genetik, biyolojik, çevresel ve psikolojik faktörler nedeni ile oluşmaktadır. Depresif durum, beynimizin işlevlerindeki düzensizlik nedeni ile oluşur. Beyin görüntüleme yöntemleri yardımı ile (örneğin manyetik rezonans, MR) depresyon rahatsızlığı olan kişilerin beyin yapılarının sağlıklı bireylerden farklı olduğunu görüntülenmiştir. Beynin, düşünme, uyuma, acıkma, ruhsal durum, davranış kısımlarının farklı olduğu görülmüştür. Ancak bu görüntüleme yöntemleri depresyonun neden oluştuğunu ortaya çıkaramamaktadır. Ayrıca depresyon teşhisi koymak için yeterli veriyi sunamazlar. Bazı depresyon tipleri aile geçmişine yani genlerimize bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Bilim insanları insanların depresyon rahatsızlığına yakalanma riskini arttırma ihtimali olan genler üzerinde çalışmalarını sürdürmektedirler. Yaşanan bir travma, sevilen birinin ölümü, problemli bir ilişki ya da kişiyi stres altında bırakan herhangi bir durum depresyon hastalığına zemin hazırlayabilir.
Depresyonun bulgu ve belirtileri 
“Sabah yataktan kalmak çok zor geliyor. Örtünün altına saklanmak kimse ile konuşmak istemiyorum”.
“Yemek yemek istemiyorum, son zamanlarda çok fazla kilo kaybettim.”
“Hiç bir şeyden zevk alamıyorum.”
“Her zaman yorgun hissediyorum. Düzgün bir uyku uyumakta zorluk çekiyorum. Ama biliyorum ki hayatıma devam etmeliyim, bir işim var, çocuklarım var.”
“Hiç bir şey daha iyiye gitmeyecek gibi hissediyorum.”
Bu cümleler depresyon rahatsızlığı geçiren kişiler tarafından sıklıkla kullanılır ancak depresyon belirtilerinin sıklığı, şiddeti ve süresi bireyler arasında farklılık gösterir. 
Depresyon belirtileri: 
- Sürekli üzgün, gergin ya da “boşlukta” hissetme durumu
- Umutsuzluk hissi, kötümserlik
- Değersiz, suçlu, aciz hissetmek
- Sinirlilik, huzursuzluk
- Cinsel hayat dâhil olmak üzere, keyifle yapılan şeylere ilgisini kaybetmek
- Enerjisi tükenmiş hissetmek
- Konsantre olmakta, hatırlamakta ve karar vermekte zorluk çekmek
- Uykusuzluk, sabahın erken saatlerinde uyanma ya da fazla uyuma isteği duymak
- Aşırı miktarda yemek yemek ya da iştah azalması durumu yaşamak
- İntihar etmeyi düşünmek, intihar girişiminde bulunmak
- Tedavi ile azalmayan baş ağrıları, kramplar, sindirim sistemi problemleri yaşamak
Yazımızın ikinci bölümünde “Kimler depresyon için risk altında?” ve “Depresyon teşhisi ve tedavi yöntemleri” konuları ile ilgili bilgiler sunacağız.
Sağlıklı Günler Dileriz

12.08.2014
Yazan: Figen Selli
Danışman: Ecz. Çiğdem Selli Karakaya
Kaynak: http://www.nimh.nih.gov/health/topics/depression/index.shtml