Devletin gelecek nesilleri, çocukları için en temel ve en önemli vazifelerinden biri Milli Eğitim sistemi içerisindeki öğrencilerine en yakın, en ulaşılabilir ve en nitelikli eğitimi eşit şekilde sağlamaktır.
Bu doğrultuda her ne kadar “Eğitimde maliyet hesabı yapılmaz.” şiarı bir eğitim politikası haline getirilse de dönem dönem bu konu üzerinde bazı tasarruf tedbirlerine maalesef gidilmiş ve “taşımalı eğitim” sorunsalı bu şekilde literatürde yerini almıştır.
Aslına bakacak olursak “Taşımalı Eğitim” çıkış noktası itibariyle bir çözüm yolu olarak görülmüş ve uygulanmıştır.
Nüfusun az ve dağınık olduğu yerleşim bölgelerinde öğrencileri merkez okullara taşımanın nitelikli eğitime ve donanımlı okullara ulaşmanın kestirme bir yolu olduğunu düşünen ilgili merciiler 1989-1990 Eğitim Öğretim yılının ikinci yarısında Kırıkkale ve Kocaeli illeri merkezi olmak üzere “Taşımalı Eğitim” i pilot bölge olarak uygulamaya başlamış ve görece verim alındığı raporu da dönem içerisinde ve yıl sonunda verilmiştir. Ancak…
Tüm akademik raporların üzerinde odaklanması gereken sistemin öznesi olan çocuklarımız yani öğrencilerimiz olması lazım gelirken daha dolaylı dönütler dikkate alınmış ve bu dönütler neticesinde köy hayatının dinamiği olan,nüfusu dolayısıyla üretimi köy merkezinde tutan en önemli etmen köy okulları bir bir kapanmıştır.
Kırsal nüfusun şehir merkezlerine kaymasının önünü açan, bu süreci hızlandıran taşımalı eğitimin böyle bir dolaylı sonucunun, yan etkisinin olacağını; en azından bu denli toplumsal yapıyı etkileyeceğini sanıyoruz ki karar mekanizmaları da öngörmüyorlardı.
Taşımalı eğitim sistemi ile kendi köy okullarından kopup ilçe merkezlerindeki okullara “Güneş Ufuktan Doğmadan” taşınan çocuklarını bu amansız yolculuktan kurtarmak isteyen ebeveynler çareyi şehir merkezine taşınmakta bulmuş ve beraberinde tüm üretim çarkı ve aile yapısını da kökten bir değişikliğe uğratmıştır.
Günümüzde son verilere göre toplam (ilköğretim,ortaöğretim ve özel eğitim) 1 milyon 300 bin öğrencinin taşımalı eğitime dahil olduğu sistemimizde atılan en güzel adım köy okullarının tekrar faaliyete geçirilmesi olmuştur. Ve fakat…
Yıllardan beri kapılarını öğrencilerine kapatan köy okullarının mevcut tüm eksiklerini temin ederek/güncelleyerek dağılmış köy nüfusuna rağmen öğrencilerini tekrar bir araya getirmesi uzun ve meşakkatli bir sürecin de başlangıcı olacaktır.
Yetkili mercilerimizin bu konuda kararlı ve dirayetli olmaları, köy okullarını her daim açık tutmaları temennisiyle.