Yanıyor Türkiye’m , Güzel Ülkem Yanıyor , Yanıyor her yönden Güzel Ülkem Yanıyor.
Bir yandan ekonomik yangın , patates üreticisinden , süt ve et üreticisine dek. Yalancı çobanın yangın var demesi gibi değil . Bu kez gerçekten yanıyor. Birde orman yangınları . Masumiyet ihlal edilmiş. Sanıktan delil elde edilip. Gizli ve yalan tanıklarla verilen adaletsizlikle yanıyor. Gayri yasal kararlar verilerek mağduriyetler. Türk Bayrağıyla at üstünde gezmekle sorgulanıp göz dağı vermekle yanıyor. Şehit haberleriyle anaların yüreği yanıyor.
Adaletsizlikle yürüyen bir toplum. Vergide adaletsizlik, yargıda adaletsizlik , siyasi ve yandaşlarla atamalarla yanıyor.
Hava sıcaklıkların artmasıyla , orman ve anız yerlerinin yakılmasıyla yanıyor. Bunun ekonomi kayıpları , ekolojik kayıpları , doğanın dengesizliklerinin kayıpları hesapları düşünemeyiz.
Bu konuda ülkemim milli değerlerinin kayıp olmasını göz yummamalıyız. Bu günlerde sıcakların artmasıyla , otların kuruması yol kenarlarındaki aşırı kuraklık atılan bir izmaritle çıkan yangınların verdiği hasarları unutmayalım .
Orman yangınıyla yanan yere dikkat. Otel yapımı için en uygun yer. Önü muhteşem kumsal, arkası orman. Ulaşım ve altyapı sorunu yok. Orman vasfını yitirdi diye yağmaya açık artık. Bakalım hangi yandaşa peşkeş çekecekler..
Güzel ve yeşil Ülkemin bütün vatandaşlarının asli görevidir. Bu konuda duyarlı olmak birinci vazifemizdir. Bu konuda duyarsız kişileri bu kuralları uymayanları, uyaralım. Gerekirse ilgili birimlere bilgi verelim. Yanmasın bu güzel ülkem.
Ekonomide uluslar arası oyunlarla yanıyoruz. Tarımda yanlış uygulamalarla yanıyoruz. Ticarette küçük esnafa Büyük alışveriş market zincirleriyle yakıyoruz. Yabancı sermaye adı altında sanayicimizi yakıyoruz. Emeklilerimize , söylenenler doğruysa Suriyelilere yapılan kesintilerle yakıyoruz. Geriye ne kaldı. Bizde birbirimize yakmayalım. Anız yerlerimize , yol kenarlarına ormanlarımıza yakmayalım. Duyarlı olalım. Uyaralım. Uymayanları cezalandıralım. Yanmasın bu güzel ülkem. Yaktırmayalım , yakmayalım , yakanları uyaralım, sessiz kalmayalım. Her noktada yanıp kül oluyoruz. Hazır değerlerimiz bitmiş , üretim durmuş , beton yığınları arasında çarpık kentleşme ve yol yapım adına yanıyoruz. Hala günlük , güneşlik gösteriliyor ama , yanıyor benim güzel ülkem.
Yanıyor mu yeşil köşkün lambası yâr
Hiç bitmiyor şu gönlümün kavgası yâr
Benim yarim kırmızı gül goncası yâr
Ay gibi parlak gün gibi doğanım geliyor
Cepkeni kırmalı saçları sırmalım geliyor
Aba da bir çuha da bir giyene yâr
Güzel de bir çirkin de bir sevene yâr
Canım kurban olsun kıymet bilene yâr
diyor ya bir şarkıda
diyor ya bir şarkıda
Yanmasın Yeşil köşkün lambası da. Bitsin artık şu gönlümün kavgası da. Yanmasın Güzel ülkemin Ormanı da , tarlasındaki anızı da. Şehidin anası da ağlamasın yüreği yanmasın.
YEŞİL TÜRKİYE’M , TEMİZ ÇEVRE , SAĞLIKLI İNSAN , GÜRÜLTÜSÜZ ŞEHİR, HUZURLU KENT , DOĞAL KÖY İÇİN EL ELE.
