Ayva Tatlısı: tam bir kış tatlısı, hafif meyve tadında, leziz, içi elma, ceviz, tarçın dolgulu, üstü enfes kaymak…Özellikle mi seçtin bu tatlıyı günün anlam ve önemine uygun yine hangi konularda gezeceğiz derseniz..Aynen öyle! özellikle seçtim… MALUM KARNELERİ ALDI ÇOCUKLARIMIZ, HER YER ÇALKALANIYOR…
 



       Facebookta paylaşılan boy boy karne resimleri, takdirler, teşekkürler, onur belgeleri havada uçuşuyor...Annelerde bir heves,  bir hava;  babalarda bir gurur bir mutluluk, olmaz mı olur elbet…Amaaa bir de takdiri şöyle kenara koyu,  teşekkür belgesini henüz koklayammış, onur belgesini eline alıp sallayamamış yavrularımız var…Onlar ne olacak? Tabii ki çalışacak veee elbet birgün yapacak…Asıl önemli olan o kuzular değil ki zaten; asıl önemli olan o caaaanımm anneleri ve babalarııı facebookta paylaşılan boy boy resimleri görünce ne hissedecekler yazııııkkkk!!! O yavruların hali dumaaan hatta darma duman…İşte tam o noktada yediriyoruz yavrularımıza ayvayı, yani ayva tatlısını canııım zihinleri açılsın diyeeee..
       Benim zamanımda mı ??? Sene hadi ordan senesi, ben tarih hiçbir zaman vermedim, hele ilkokul ortaokul dönemine ineceğiz hiiç şansınız yok!!! Facebook gibi herhangi bir iletişim ortamı yok..Tweetler akrabalarımıza doğal PTT yoluyla ağzı sımsıkı yapıştırılmış mektup yoluyla giderdi efendim...İçine bir benim yazdığım ilkokul kıvamındaki çarpık çivi yazısı mektubum ve bir de babam ve annemin günün anlam ve önemine dair iliştirdiği bir mektup ve karnemde Türkçesinden Matematiğine Bedeninden Müziğine hatta en ücrada kalmış Ev Ekonomisi Dersine kadar hepsinin tek tek notları düşülür, zarf bir güzel yalanıp sımsıkı  kapanır bir güzel postalanırdı…Geri gelecek mektupları o kadar heyecanla beklerdim ki; hergün aşağı posta kutusunun bulunduğu kata iner kontrol ederdim…Mutlaka içinde bir harçlıkla mektubumun cevabı bana geri dönerdi..Önce yazıları okurdum sonrada biriken karne harçlıklarımla alacağım dondurmaların gazozların hayaline dalardım …

       Karne günleri beni okuldan babam alırdı bu ilkokul ortaokul hiç değişmedi;  lisede sekteye uğradı, o da malum benden kaynaklı gereksiz ergenlik dönemine ait  bir utanma bir sıkılma efendim…Şimdiki aklım olsa lisede de yapışırdım babamın eline doğru yemeğe…Bir daha gelmiyormuş o yıllar… Canım babam beni karneyle gördüğü  an kocaman sarılır. “Seninle gurur duyuyorum” derdi. Ondan sonra bakardı karneme ve elimden tuttuğu gibi yemeğe götürürdü. O yemekte beni dinler , benimle büyük bir insanmışım gibi konuşur, kendi anılarıyla beni sarar,  hayatıma öyle bir ışık tutardı ki; işte biz orada,  o an tam bir BABA & KIZ olurduk…
    Günümüzde de yaşanıyor karne heyecanı,  aynı eski günlerdeki gibi; ama arada tek bir fark var çocukları acıtırcasına, birbirleriyle yarıştırırcasına…Ellerinde karneler çocukların çocukluğu unutulmuş neden teşekkür aldın da takdiri kaçırdın diye okul kenarlarında anneler babalarca çocuklar azarlanır olmuş…Zayıf alanları saymıyorum bile onlar bitti zaten…Nedir bu hırs? Nedir bu kuzulara yedirilen erkenden olmamış ayvalar…Zaten hayat ileride bol bol sunacak onların önlerine ayvaları…Sakin olun! bırakın aksın hayat zayıfıyla, teşekkürüyle, takdiriyle … Çocuklarınız yaşasın,  onlara bahşedilen her saniyesi değerli olan,  isteseler bile tıpkı sizinki gibi asla geri dönemeyecekleri hayatı…Siz, sadece disiplinli çalışmayı öğretin sorumluluklarını üstlenmeyi ve yerine getirmeyi öğretin yavrularınıza hayatın her aşamasında zaten sonrası tek tek gelecek…
           Evden çıkamayan çocuklar,  sokak bilmeyen,  arkadaşlığı unutmuş paylaşımı bilmeyen bir nesil var gözümüzün önünde..En yakın arkadaşları bilgisayar oyunları olmuş, sırdaşları telefonları, hepsi bunalımda…Her yaşa bir sendrom koyulmuş…Ulen!!! “anne benim canım sıkılıyo” desem “geliyo terlik” derdi annem; “bunalıma girdim” desem “ben seni terlikle çıkarırım” derdi,  “ders çalışacak halim kalmadı” desem “terlik çalıştırır” derdi…Gözünü sevdiğimin terliğimi yok şimdiki annelerin anlamadım ki…
  Asıl karne günlerini unutan güzel anneler ve babalar ben size kısaca burdan orta okul yıllarımdan hatırlatayım…(tarih yok tarihi unutun sene boşver gitsin senesi) Çocuk itinayla hazırlanır…Eskiden önlük vardı; çocuklar birdi, hepsi aynı giyindiği için fark yoktu…Kocaman yakalar bembeyaz kolalanır..Orta okul liseyse jileler mis gibi hazırlanır evladın okula yollanırdı…Yoldan toplanan çiçeğinden üstünde aşentiyon böceğine kadar  hepsi komple ilk ders öğretmenene verilir….Caanımmm hocalarımızın ilk dersle gönülleri alınır emeklerine sonsuz saygı duyulurdu…
     Bu saygı ve sevgi merasiminin ardından hocamızın son ders vereceği o zamanlarda sır gibi saklanan bizi heyecendan deliye döndüren günümüzde alenen öğrencilerinin gözlerinin önlerinde doldurulan, hatta ufak bir tehtit unsuru payı taşıyan karnelerin hayali kurulur, ammaaan bundan sonra taş çatlar da karne değişmez mantığıyla bir rahatlık bir olduda bitti maşallah sendromuna girilir….VEEE O MASUM ÖĞRENCİLİĞİMİZİN İÇİNDE UFAK UFAK ŞEYTANLAR SON DERS ZİLİ ÇALANA KADAR CİRİT ATMAYA BAŞLARDI…
           Açılış su savaşıyla yapılır, okul dahil heryer batar, müdürün sınıfı basmasıyla kapanır yedek kıyafetler giyinir…En son karneler alınır..içimizdeki şeytan yine dürter, ailemizin bakkalı Ali Efendiden itinayla aldığımız raf ömrü on gün olan yumurtaların biz tamm onbir günlüğünü seçip daha da güzel koksun diye vee bizi hayatları boyunca unutmasınlar, her yumurta yediklerinde bizim gibi can-ı gönülden arkadaşları oldukları için şükürler etsinler diye diye arkadaşlarımıza bir bir gayret fırlatma zıplayıp tepesinden çakma yöntemiyle yumurtaları boca ederdik…
              Bu sefer kapanış çantada yedek kıyafet de kalmamış, müdür kapıda hafifçe ağzını bozmuş bir şekilde kesin ve nettir…Elinde karnen kafanda yumurta kabukların bibirinize sarılmış önümüze çıkana bir tekme tekerlemesiyle okulun bahçesinde bir tur veeee VEDAAA!!!
          Babam karşımda, kahkahası kocaman ağzında…Önce tiksine sıkıla sarılma sonra “Kaç yumurta yedin? olcan sen olcan! Müdür bey attı mı sizi okuldan? Ben de atıp geldim kuzuları, hadi yemeğe, ver bakalım karneni oooo yine takdir kızım birkerede zayıf al be …Tamam tamam öpme öpme annen ikimizi de eve almayacak sayende …”Bir yumurta sarısı da tam babamın gömleğinin üstünde….
     Sevgiyle kalın yaşadıklarınızı unutmayın…
               PASTA TADINDA TATİLLER DİLERİM…

Facebook Sayfamız:

https://www.facebook.com/profile.php?id=100008505272575&fref=ts