1915 yılında askere çağrılan Halil Efe,İzmir Sarıkışla da askerlik yaparken daha sonra Yunan işgalinde birlikte düşmana karşı omuz omuza çarpıştığı Kuva-yı milliyenin önemli simalarından Yörük Ali ile tanışır. İzmir den İstanbul Selimiye kışlasına gönderilen Halil Efe burada istihkam çavuşu olarak kısa zamanda çalışkanlığı ile subayların dikkatini çeker. Rüştiye mezunu olması da onun için kısa zamanda Enver Paşanın Beyazıt taki karargahında görev almasını sağlar.
Karargahtaki çalışmaları esnasında Avusturya’da yapılacak istihkam eğitimi için gönüllü olur.Alman mühendislerce verilen mayın döşeme,toplama,bomba imhası ve betonarme eğitimlerini başarıyla tamamlayan Halil Efe buradan da 1. Dünya savaşında Osmanlı devletinin müttefiki konumunda olan Alman ordularına yardım için Galiçya cephesine gönderilir.Bu cephede Halil Efe yalnız değildir Tireden yanında Tabak Hasan,İhtiyat Zabiti Uncu Mehmet Vehbi(Berik) (Daha sonra Belediye Başkanlığı yapmıştır.) Mimar Mehmet Efendide bulunmaktadır.
Galiçya cephesinde en ön saflarda aslanlar gibi vuruşan Halil Efendi önce bacağından,kasığına yakın kurşun yarası ,daha sonra da bir şarapnel parçasının sol kafa etini sıyırmasıyla başından yaralanmıştır.
1918 yılında Mondros mütarekesinin yapıldığı yıllarda Tireye dönen Halil Efe’nin yaraları kısa bir müddet sonra iyileşince bu defa Tire Jandarma komutanlığı tarafından kendisine asayişi sağlamak için Tirede Jandarma görevi verilir.
15 Mayıs günü İzmir’e Yunanın çıktığı haberini alan Halil Efe silahını kaptığı gibi babasının dostu olan Yörük Hacı Halil Efe’nin yanına gider. Oradan da Kahratta Gökçen Efe ile buluşarak milli mücadeleye Kuva yı Milliye askeri olarak katılır. Gökçen Efe ve sonrasında bütün mücadelelere ve çarpışmalara katılır.
Tirenin Yunan işgalinden Kurtulduğu 4 Eylül günü şehre giren Aydın zeybek alayından Mestan Efenin hemen yanındadır.
Yunanlıların Tireden tamamen temizlenmesinden sonra arkada yanan ve tahrip edilen şehrin yeniden imarında Halil Efe bu defa silahı bırakır eline aldığı mala ile şehrin yeniden kurulması için çalışır.O artık Mimar Mehmet efendinin Galiçya cephesinden silah arkadaşı değil mimar Mehmet Efendinin Tirede ilk defa betonarme işçiliği tanıştıran Halil Ustasıdır.
Bu kahraman Efe ardında bugün şehrin saygın insanlarından biri olan Enver Etkini adeta dolu dolu vatan ve millet hizmeti için geçmiş bir emanet olarak bırakmıştır.Halil Efe maalesef yani Nesiller tarafından yeterince tanınmayan gerçek kahramanlardan birisidir. Allah Nasip ederse bu kahraman Efenin de içinde bulunduğu isimsiz kahramanlar için bir kitap yazmayı arzu ediyorum.