Sadece Dinle…Sessizliğin Ürkütücü Sesini Dinle…

        Daha önce Tire’de görev yapan ve Diyarbakır Silvan’da şehit olan astsubayımız Tolga Topçuoğlu’nun acısı hala yüreğimizde...

  Bir sabah vakti geldi haberin yiğitttt adam....Nasıl derim sana şehitttt... Yaktın yüreğimizi kavurdunnnn....

Dökülen gözyaşları ferahlatır mı yüreğini, geride bıraktıklarını söyleee...Gencecik karınının, kundaktaki bebeğinin gözünün önünde taramışlar bedenini...Daha 23 yaşındaki karıcığın bebek istiyorum dediğinde yapma daha çok erken dediğimiz dün gibi. Kimbilir, yanına aldığı kocanın kokusunu mu bıraktı  Allahım sana hediye....Onun gözü, onun yüzü evladında....Allahım eşinden aldığı ömrü yavruna versin be kızım!!! Yüreği güzelim bahtı yaralım benimmmm.... 

 

Vatan böyle mi sağolacak? Söyleyin bana! Kaç aslanımızı, soframızı paylaştığımız kaç insanı daha vereceğiz toprağa, söyleyin bana!!!

Kaçını daha içimize gömeceğiz toprak diye???

Kaç anıyı daha sığdıracağız bu bedenimize???

Kim temizleyecek ruhlarımıza açılan bu yarayı???

Aysun’umun öksüz kalan yavrusunun vebalini kim ödeyecek???

  Şerefsizsin PKK ve yolunda beraber olan kim varsa; yiğidimin kundakta bebesini, gencecik karısını dul bırakacak kadar şerefsizsin. ..

Şerefsizsin!!! tek davası evine ekmek götürmek için doğuda görev yapmak zorunda olan ve senin benim yavrum rahat etsin diye, sadece vatanına hizmet eden adamı görevdeyken değil; evinin, karısının, evladının önünde vuracak kadar şerefsizsin!!!

Şerefsizsin!!! yüreğinde telaşla  ailesini de yanına katarak; sana, toprağına sahip çıkmaya gelen gencecik delikanlıya kıydığın için şerefsizsinnnnn!!!

Benim insanlarımın kanına girip kardeşi kardeşe düşürdüğün için lanet olsun sana!!! Allah’ın laneti üzerinde olsunnnnn!!!

“Gece karanlık, korkuyormusun” dedim;  “alıştım” dedi....”Bazen çoook soğuk...Önemli olan yanımda taşıdıklarım” dedi. “Görmüyorum kendimi, hepsi gencecik yiğit, hepsi tek tek oğlum…”

Her görev uykusuzluğu getirdi bana...Evin penceresini açıp şehrin ışıklarında karanlığı içime çektim. Bir yıldız belirledim; hep en parlak olanı...”Şimdi sende bakıyormusun ki o yıldıza”…Kalbim hep hızla çarptı karanlık gecelere...”Bitsin bu gece de; bitsiiin!!!sesini duyayım Allahımm bir sabah oldu desin!!!”

Kendinizi düşünün!!! Öyle Çanakkale savaşı gibi değil...Düşmanın belli; hedefin belli değil...Ayağında asker botlarıyla saatlerce yürüyüp yağmuru çamuru görmeden çıkmışsın dağa..”Kaç kilometre yürüdüm, yoruldum biraz şöyle uyku tulumumu sereyim de kestireyim” yoook...Ne diyorsun sennn!!! Kalk dimdik! Sin pusuya! Her yer sarılı, gözün açık olacak! Yorgunluk yok!!!

Karanlıkta yıldızlar var sadece, bir de canını canına dayadığın silah arkadaşların...Kaç kere mahalle köşelerinde eline alıp oynadığın oyuncak silahın gerçeği elindeki...

Sigara yanmayacak, çıt bile çıkmayacak, gerekirse kıpırdanmayacak; sadece dinle! Sessizliğin ürkütücü sesini dinle!!!

  Kiminin en son telefonla konuştuğu karısı aklında, kiminin yeni doğmuş bebesi, kimisinin gözü yaşlı anası, bacısı, sevdiği...

Soğuk: buz gibi; parkan bile olsa üstünde, geceler demir gibi, acımasız...Elinde yerden aldığın bir çöp; sevgilinin baş harflerini çiziyorsun toprağa, elinden kayıyor hafifçe, almak için eğildiğinde başının üstünden geçiyor mermi; sesi ıslık gibi...Gözünü gayri ihtiyarı yana çeviriyorsun...Mehmet değil mi o? “düğünüm var abi, gel kirvem sensin” diyen...Yerde kanlar içinde, çırpınmıyor bile, gözleri yarı açık, öylece bakıyor belki de geride bıraktığı sevgilisine...

Komutanının sesini duyuyorsun bir anda; “Aslanlarııım! Yiğitleriiiim! toplayın kendinizi, biz şahadet şerbetiyle yıkandık, bize bir şey olmaz!!!”... Askerlerin birisi elinde, diğeri sırtında, kayanın arkasına çekiyor, dimdik gözleri ateş ... Şehitlerini güvene aldıktan sonra alıyor eline silahını; bir Allah diyor bir Allah daha çıkıyor ağzından; “Güç ver bana güç oğullarım bana emanet”..

  Kalbiniz öyle atıyor ki; titreyen eliniz gördüklerinizle katılaşıyor, ateşe karşı ateş, kana karşı kan hava aydınlanana kadar...

Geldikleri gibi kahpece gidiyorlar... 

  El bebek gül bebek büyüttüğün oğlun şehit oldu...Gözlerini gözlerinden ayıramadığın oğlun şehit oldu...Eline kına yakıp yolladığın oğlun şehit oldu…Saatlerce konuştuğun, sesine doyamadığın, terlemesin diye sık sık fanilasını değiştirdiğin, her gelişinde evini bayram yeri ettiğin, mantılar börekler açtığın, bir sözüne dünyaları yıktığın oğlun var ya: hani, saçları rüzgarda kızıla çalan, kız arkadaşı arayınca eli ayağına dolanan, arkadaşlarıyla daha dün askercilik oynayan oğlun...

Allahım tüm şehitlerimize rahmet eylesin, geride kalanlarına güç ve sabır versin....vatanımızı canıyla kanıyla bekleyenlerle dualarımız, sen onları koru yarabbim!!! .ayaklarına taş değdirme, ışık ol yollarına yarabbim yüreklerine ateş düşürme!!!